DEPREME DAYANIKLI BİNALAR MECBURİ OLSUN
Ştafatlı, lüks binalar değil artık depreme dayanan binalar olsun
Gerekirse zor ve sıkı kanunlar çıkarılsın evler çok şiddetli depremlere karşı dayanıklı yapılsın.
Türkiye 9 saat arayla meydana gelen iki depremle sarsıldı. 6 Şubat 2023 Pazartesi günü Türkiye 9 saat arayla meydana gelen iki depremle sarsıldı. Önce saat 04.17'de merkez üssü Kahramanmaraş, Pazarcık ilçesinde büyüklüğü 7,7 olan bir deprem meydana geldi. Ardından saat 13.24'te merkez üssü Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde büyüklüğü 7,6 olarak kaydedilen yeni bir deprem meydana geldi.
Depremler; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Hatay ve Elazığ'ın içinde olduğu 10 ili ve 13,5 milyonluk bir nüfusu etkiledi. Depremin vurduğu 10 ilde 3 aylık OHAL ilan edildi. Bu yazının yazıldığı sırada henüz ölü ve yaralı sayısı ile yıkılan ve hasarlı bina sayısı resmi kayıtlar açısından kesinleşmemişti. Büyük Marmara Depremi'nden 23 yıl sonra Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler, 1939 Erzincan Depremi'nden sonraki ülkemizin yaşadığı en büyük depremlerdir.
inşaatı yaparken kalitesiz yapan yönetmelikleri hazırlayanlar, yüklenici müteahhitler, izni veren idareler, inşaatı denetleyenlerdi. Bir suç var ise bu suça ortak olarak “binaları kullananları da” eklemek durumundayız. Özetle “deprem öldürmez; eğitimsiz, tedbirsiz, kendi menfaati ile başkalarının haklarını çalan ve gasp eden insan eliyle yapılan çürük bina öldürür”.
İlimizdeki yapılaşma zaman zaman farklılık göstermektedir. Kimi zamanlar inşaat sektöründe inanılmaz bir hızlılık yaşanırken, kimi zamanlar da sektör durma noktasına gelmektedir. Şehrin hızlı büyüyüp gelişmesindeki en büyük etken de yapılan lüks binalar ve bu binalara olan taleptir.
Lüks istemiyoruz desek haklıyız
Lüks binaların nasıl enkaz haline geldiğini gördük.
Metrekare olarak çok büyük, malzeme olarak da çok lüks yapılan bu binalara duyulan ilgi, evleri kullanan hanımların heveslerinin bitmesinden sonra azalmakta ve özellikle bayanlar daha uygun yerleri daha fazla tercih etmeye başlamışlardı.
Artık gündem deprem olunca sanırız bu biraz yerini “depreme dayanıklı olsun” olacak.
Müteahhitler de, güne ayak uydurarak 1+1 veya 2+1 dairelere yönelmekte ve bu furya da hızlı şekilde yayılmaktadır. Dikkat ederseniz, son yıllardaki inşaatların önemli bir kısmı küçük metrekareli dairelerden oluşmaktadır. Özellikle gelişmekte olan ve lüks olarak bilinen semtlerde hızla yükselen stüdyo dairelere de talep artmaktadır.
Peki bu durum Batman ekonomisi açısından iyi midir, yoksa değil midir?
Bunun dışında imara açılacak yerlerin belirlenememesi bu sektördeki durgunluğu tetiklemektedir.
Doğrusunu söylemek gerekirse mevcut duruma baktığımızda Batmanın inşaatlara doyduğunu görüyoruz. Kentsel dönüşüm sistemiyle yapılan binlerce dairenin hak sahiplerine teslim edilmesiyle dairelere olan talep azalmış, konut edinmek isteyenlerin çoğu da amaçlarına ulaşmışlardır.
Bizim söyleyeceğimiz, 1+1 ve 2+1 olarak inşa edilen yeni sistem konutlara ara verilmesi ve eskiden olduğu gibi modern, kaliteli malzemeli ve geniş dairelere dönülmesi konusunda çaba harcanmasıdır.
Durum bu kadar net ve açık iken Batmandaki inşaatlaşmanın tehlike sinyalleri verdiğini unutmamamız gerekir. Eğer Devlet kurumları için yapılan inşaatlar devam etmemiş olsaydı, bu mesleği yapanların önemli bir kısmı işsiz kalacak ve domino taşı gibi zincirleme olarak sıkıntılar başlamış olacaktı.
Yukarıda belirttiğimiz gibi ilimizdeki inşaat sektörü krize yakalanma aşamasındadır. Bu süreci rahat atlatabilmek için herkesin dikkatli ve duyarlı olması gerekir.