Bütün insanlara ait değişik adetler, dini, insanı, yaşam tarzları vardır. Her bir eylem, bir millete, bir dine mahsustur. Bir millet zamanla bu âdetini, dini geleneğini yaşar, başkasının dinine, örfine, geleneğine yanaşmaz, onu taklit etmez. Bir kısım da kendisine ait dini, itikadı, ahlakı geleneği bırakır, başkasının şer geleneğini, hatta dini temelini, inancını mukallit sıfatıyla hayata geçirir.
Bu taklit eyleminin örneklerini kısa zamanda Doğu- Güneydoğu insanlarında gördüm. Evet, kaç sene evvel ülkemizin Bati insanların dini, itikadı, örf adetlerini izlerdim, onlar dini yaşamlarını, örf adetlerini incelerken, dine uzak, dini adaba ters görürdüm, camiye, yabancı, meyhaneye, modaya, çıplaklığa tabi, içki, kumar, faiz gibi gayri meşru eylemlerini, helal- haram arasında fark edilmediğini, komünizm gibi küfrü felsefeleri onlarda görürdüm. O zaman Doğu- Güneydoğuda insanların yaşam tarzı anlardan farklı idi, dini yaşantısı İslam”a göre tatbik edilirdi, kadınların giyim, kuşamı İslami idi, insanların çoğu dine bağlı, haramdan içtinap ederdi, Cuma günleri bütün erkekler camiye giderdi, fire yoktu, içki içen yoktu veya gizli, hatta nadirdi. İçki satış yerleri yoktu, Cuma günleri dükkânlar, işyerleri kapalıydı, faiz, rüşvet, kumar, çıplaklık nedrette idi. Hassaten dini inanca muhalefet hiç yoktu, mesela Darvinizm, komünizm, ateizm gibi küfre dayalı felsefeler yoktu. Esefle derim ki Şimdi bu Doğu halkı eski batılılara dönmüş, dinî, ahlakı içtimai eylemleri değişmiş, hatta dine muhalefette Batiyi geçmiştir. İstersen Batman ile İzmir’e bak, arada fark göremezsin. ~Bediüzzaman Sait Nursi(r.a.) derki:
" Evet, ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür Seda, İslam’ın sedası olacaktır." İnşallah üstadın bu müjdesi yakında tahakkuk edecek, Batılı- doğulu Müslümanlar birlikte başkasını taklit etmeği bırakıp ecdadın dinine, ahlakına, itikadına dönecektir.
Yeter Müslüman, aslına dön.
Ret et taklidi bu durak son.
Şeref dindedir, içine kon.
Taklit zelzeledir, zillete son. Hakka namzet ol.