Malum olduğu üzere insan, erkek- kadın mayasından rahmi ceninde teşekkül eden ve doğumdan sonra çocukluk âleminden gençlik ve son merhale yaşlılık derecesine giren bir canlıdır. Çocukluk merhalesinde bakıma, merhamete muhtaç olduğu gibi ihtiyarlık merhalesinde de hürmete layıktır. Zira yaşlı adam, toplumun ve bahusus ailenin bereket kaynağı, orta direği, dua merkezi, geçmişin, geleceğin köprüsü ve temelidir. Peygamber (sav) buyurur ki “ bir genç ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse Allah da ona yaşlandığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar”(Tirmizi Birr 75)
Bilhassa yaşlı anne babaya hürmet etmek dini vecibelerin başındadır. Peygamber (sav) beddua şeklinde der ki “Anne- babaya veya birisine yetişip ta, cenneti hak etmeyenin burnu toprağa sürülsün.”
Peygamber (sav) bu mesajıyla ifade ediyor ki kişinin Allah'ın merhametine mazhar olması ve rızasını ve cennetini hak etmesi anne- babasına hürmet etmesine bağlıdır. Evlat her çeşit ibadetini eda etse, başkasına gereken ihsan, sevgi ve hürmette bulunsa fakat anne babaya gereken hürmeti ihmal etse Allah’ın rızasını ve cennetini hak etmeyecektir. Gelin de bu hükme dâhildir, kayın babasına ve kayın annesine aynı hürmeti icra etmesi lazımdır, etmediği takdirde hadisin ifade ettiği tepkiye maruz olacaktır.
İhtiyara hürmet salt farzı ayindir.
Sağ eli öpmek, en ucuz hürmettir.
Sözünü dinlemek gönlünü almaktır.
Öf dahi demeden hep evet demektir.
Hakka namzet ol.