Muhterem okuyucu, bilinmelidir ki hayâ, edebin bir parçasıdır, edeple- hayâ insanın ve gerçek müminin rozeti, simgesi ve imanının alametidir. Edep ve hayâsı olmayan müminlik vasfını yitirmiş demektir. Hayâ ve edebi olmayan insanın hakiki imanla irtibatı kesiktir. İmam Ali'nin rivayet ettiği hadis şunu izah eder:
"Cebrail (s) Âdem'e (s) şöyle demiş: Allah, seni üç şey arasında muhayyer kılmış, birisini seç, ikisini bırak. Bu üç şey akıl, din ve hayâdır.
Âdem(s) bu üç şeyden akıl almış, hayâ ve dini bırakmıştır. Çünkü akıl varsa din ve hayâ akıla tabi olur, ondan ayrılmaz diye düşünmüş. Demek akl-i selim denilen hakiki akıl insanda bulunursa din ve hayâ da bulunacaktır. Din ve hayâ bulunmayan akıl, akl-i selim değildir, çürük ve noksan akıldır.
Esefle derim ki bu gün bir kısım Müslüman aklın mülazımı olan hayâ ve edebi yitirmiş, hayâ dışı girdabına girmiş ve bu insanda hayâ – edep kalmadığına göre aklı-i selim de kalmamış, akıl varsa da selim değildir, illetlidir.
Müslüman'ın hayâ ve edep perdesinin yırtılması zamanlar içinde tedrici bir şekille gerçekleşmiştir. Gayri Müslim, bir kısım Müslüman'ın mahremine gizli ve tedrici girmesiyle selim aklını, hayâsını, edebini çalmıştır.
Bu hadiseyi bir örnekle izah edeyim:
Elli sene evvel Suriye'den bana bir dergi geliyordu. Derginin bir pasajında şu kıssa yazıyordu:
İki mütedeyyin arkadaş olmuş, zaman içinde birbiriyle ilişki kurmuş şahsi ve ailevi irtibatları gerçekleşmiş, dini, ahlaki sahada birbirine destek, örnek olmuş, hiçbir yaşantıda hata yaşamamıştır. Zamanla bu sade durumları devam etmiş, lakin bir müddet birbirinden fiziki şekilde uzaklaşmışlar. Bir gün bunlardan biri diğerini ziyarete gitmiş, bakmış ki kızının entarisi fazlaca kısa. Veda sırasında neden kızın entarisinin kısaltıldığını sormuş ve durumun bu ise bundan sonra arkadaşlık bağını koparacağını ifade etmiştir.
Adam gittikten sonra kızın babası kızının entarisinin kısa olduğunu fark etmiş ve kıza neden entarisini kısalttığını arkadaşı karşısında mahcup ettiğini sormuş. Kız, cevaben şöyle ifade etmiş: Baba, bu kısa entari bir senedir üzerimde, sen şimdi mi fark ediyorsun? Baba kıza nasıl farkına varılmayacak şekilde kısalttığını sormuş. Kız entarileri kısa arkadaşlarının talimatıyla kısalttığını itiraf etmiş. Şöyle: entarileri kısa olan kızlar bana dediler ki her hafta bir santim kısalt, baban farkına varmaz; ben de her hafta bir santim kısalttım, sen farkına varmadın.
İşte gayri Müslim Müslüman'ın hayâ, edep perdesini bu sinsi eylemle yırtmıştır. Bu gün Müslüman kadınların bir kısmı endamın tümünü sergileyerek, çıplaklıkla iftihar edecek hale gelmiştir. Menfur olay bununla sınırlı değildir. Müslüman'a içkiyi aşikâr değil, kolanın içine zerk ederek, içirmiş, ekser Müslüman'ın alkollü kolayı ayran gibi içmesine yol açmıştır. Keza, bir kısım Müslüman gencin inancını, dinini sinsi eylemle kemirerek dinsizleştirmiştir.
Virüs, kalbin içine sinsi giriyor.
Mahremin içinden kutsalı siliyor.
Bekçi olmadın, ta, kuranını yaktı.
Müslüman evladını ateist kılıyor.
Hakka namzet ol.