İnternet (sosyal medya) ortamında, farklı yöntemlerle ve sıklıkla yardım toplama ilanları ile karşılaşıyoruz. Kimimiz ilanı verenlerin veya yapılan organizasyonun içindedir. Kimimiz iyi niyetlerle verilen iban numaralarına para yatıran, kimimiz de bunları çevresine yayarak yardım çağrısına katılandır. Belki aklımıza gelmiştir veya gelmemiştir ama mesele o kadar da basit değildir.
Tarif edilen bu faaliyetler sonucu bir sıkıntı yaşar mıyız?
Yaptığımız iş gerek yasal gerekse de etik olarak doğru mu yanlış mı?
Acaba bu işin mevzuata uygun, başımızı derde koymayacak yöntemi var mı?
Yetkili makamdan izin alınmadan verilen ilanlar suç mudur?
İyi niyetle yaptığımız yardım bizi suça ortak edebilir mi?
Bu tür ilanları paylaşmanın bir mahsuru var mı?
İzinsiz toplanan yardımın akıbeti ne olur?
Mevzuata aykırı böyle bir durumla karşılaşırsak sorumluluk bilinci taşıyan bireyler olarak ne yapabiliriz? Bu konuda akla gelen makamlar olarak İçişleri Bakanlığı, valilik, kaymakamlık, cumhuriyet başsavcılıkları ve sulh ceza hakimlerinin görev veya yetkileri nelerdir?
Daha da çoğaltılabilecek yukarıdakilere benzer soru veya tereddütler ile ilgili olarak bilgi sahibi olmak isteyenler misiniz?
Türkiye’de yardım toplama ile ilgili olarak yapılan son yasal değişiklikler sonucunda internet, sosyal medya yoluyla kimin, nasıl, neden, kime ve hangi süreyle başvurarak yardım toplayabilir? Bu konuda kişi ve kurumları bilgilendirmek için yapılan bu çalışma sizi de ilgilendirebilir. Meselenin daha iyi anlaşılmasına katkı olarak ve mümkün olduğunca hukuki terimler ile kanun maddeleri kullanılmadan ve büyük ölçüde konu soru ve cevaplarla basitleştirilerek açıklanmıştır.
Öncelikle ve hemen belirtelim ki internet ortamında gerçekleştirilecek yardım toplama faaliyetleri de dahil olmak üzere genel kural olarak gerçek veya tüzel kişiler yardım toplayabilir. Buna karşılık hiç kimse yetkili makamdan izin almadan her ne amaçla olursa olsun yardım toplayamaz. Bu işin bir yöntemi, hesabı, kitabı vardır. Kim, hangi amaç ve yöntemle yardım toplayacak? Kimden, ne kadar yardım toplandı? Yardım ilgili yere ulaştı mı? İşte tüm bu soruların şeffaf olması, yani açık ve hesap verilebilir olması gerekir. Yardım edenin “gerçekte yardıma ihtiyaç var mı, yaptığım yardım amacına ulaştı mı, işin içinde başka bir iş var mı veya oldu mu” gibi soruları barındırmaması gerekir.
BU İŞİN MEVZUATI NEDİR?
Bu konu, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu ve bunun uygulamasını gösteren Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmelik’te düzenlenmiştir. Yardım toplamanın internet yoluyla usulsüz olarak yapılması hususu, 7262 sayılı Kanun’un 7. Maddesiyle Değişik 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun 6. Maddesinde yer alır.
YARDIM TOPLAMAK İÇİN KİM, NEREYE VE NASIL BAŞVURABİLİR?
Yardım toplamaya izin vermeye veya bildirimi kabul etmeye yetkili makam, duruma göre valilik veya kaymakamlıklardır. Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler. Yardım toplama faaliyeti bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından izin alınır. Yardım toplama faaliyeti birden fazla ili kapsıyorsa yardım toplama faaliyetine girişecek kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin valisinden izin alınır ve izni veren valilik tarafından ilgili valiliklere ve İçişleri Bakanlığına bilgi verilir. Yardım toplama faaliyetleriyle ilgili işlemler dernekler birimlerince yürütülür. İnternet ortamında yardım toplama isteği, mahiyeti gereği birden fazla ili kapsayacağı, ulusal düzeyde olacağı için bu izin ilgilinin yerleşim yerinin olduğu ilin valisinden alınır. Başvurular, yazılı/matbu formaların doldurulması ve ilgili belgelerin eklenmesi suretiyle olabilir. Gerekli tüm kayıtların sisteme girilmesi ve işlemlerin tamamlanmasından sonra yardım toplama izin numarasının yazılması ve verilmesi gerekir.
YARDIM TOPLANMASI NE KADARLIK SÜRE İÇİN GEÇERLİDİR?
Yardım toplama süresinin takdiri, izin veren makama aittir. Bu süre bir yılı geçemez. Ancak, haklı sebeplerin bulunması halinde verilen süre, izin veren makamca bir yılı geçmemek üzere uzatılabilir.
KİMLİK BELGESİ OLMASI GEREKİR Mİ?
İzin veren makam tarafından, yardım toplama faaliyetinde görev alması uygun görülenlere, faaliyetin konusu ve süresini de belirten fotoğraflı bir kimlik belgesi verilir. Kimlik belgesi faaliyetin sonunda izin veren makamca geri alınıp, o işe ait dosyada saklanır. İzinsiz olarak toplamasının tespiti hâlinde; İzinsiz yardım toplama faaliyetinin internet ortamında yapılması nedeniyle içeriğin çıkarılması, erişimin engellenmesi mümkün olabilecektir.
HANGİ YAYINLARA KARŞI İÇERİĞİNİN ÇIKARILMASI, ERİŞİMİN ENGELLENMESİ KARARI VERİLEBİLİR?
İzinsiz yardım toplama faaliyeti yapıldığına ilişkin internet ortamındaki yayınlara karşı bu karar verilebilir. Yasa maddesinde "izinsiz yardım toplama faaliyetinin internet ortamında yapılması" demek suretiyle, herhangi bir ayırım yapılmadığından internet ortamda bulunan bu yöndeki tüm yayınlar anlaşılabilir. İçeriğin çıkarılması, erişimin engellenmesi için, yasa maddesinde başvuru süresi düzenlenmediğinden ilgili yayın veya içerek internet ortamında bulunduğu sürece başvuru yapılabilir.
İÇERİĞİN ÇIKARILMASI, ERİŞİMİN ENGELLENMESİ İÇİN KİM, NEREYE BAŞVURABİLİR?
Bu konuda iki kavram karşımıza çıkıyor: İçeriğin çıkarılması için bildirim yapmak ve içeriğin engellenmesi kararı. Yardım toplama faaliyetine ilişkin içeriğin çıkarılması için içerik ve/veya yer sağlayıcıya bildirimde bulunmaya ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı yetkili ve görevlidir. Yardım toplama faaliyeti daha çok hangi ili ilgilendiriyorsa o il valiliği veya bakanlık, yardım toplama faaliyeti birden fazla ili ilgilendiriyorsa ilgili valilikler ayrı ayrı veya bakanlık, yardım toplama faaliyeti tüm ülkeyi ilgilendiriyorsa her il valiliği ayrı ayrı veya bakanlık bildirimde bulunabilecektir. Valilikler açısından sınırlama, doğal olarak, kendi illeri iken bakanlık için durum takdiri olup sınırlama yoktur. Söz konusu içeriğe erişimin engellenmesine karar verilmesi ise valilik veya İçişleri Bakanlığı talebi üzerine sulh ceza hâkimliği tarafından verilebilir. İlgililer ilk önce, içerik ve/veya yer sağlayıcıya bildirimde bulunur. Bildirime rağmen içeriğin 24 saatlik yasal süresinde çıkarılmaması veya sair herhangi bir engel nedeniyle bildirim yapılamaması durumunda internet ortamındaki içeriğe erişimin engellenmesine karar verilmesi için sulh ceza hâkimliğine başvurur. İçeriğin engellenmesi için doğrudan sulh ceza hakimliğine başvuru yapılamaz ancak bildirime rağmen içerik çıkarılmazsa veya herhangi bir bildirim engeli oluşursa bildirim olmadan ve doğrudan sulh ceza hakimliğine başvuru yapılabilir.
İÇERİK VE/VEYA YER SAĞLAYICIYA TEBLİGAT NASIL YAPILIR?
İlgili valilik veya İçişleri Bakanlığı tarafından içerik ve/veya yer sağlayıcıya, yardım toplama faaliyetine ilişkin içeriğin çıkarılması için normal posta tebligatı/ihtarı yerine dijital ortamda bildirim/ihtar yapılması yeterli görülmüştür. Bunun için internet sayfalarındaki iletişim araçları, alan adı, IP adresi ve benzeri kaynaklarla elde edilen bilgiler üzerinden elektronik posta veya diğer iletişim araçları ile bildirimde bulunulur.
HANGİ SULH CEZA HAKİMLİĞİ YETKİLİDİR?
Yasa maddesinde aksine hüküm olmadığından, yetkili sulh ceza hakimliği, başvuruyu yapan makamın bulunduğu yer hakimliğidir.
İÇERİĞİN ÇIKARILMASI BİLDİRİMİ, ERİŞİMİN ENGELLENMESİ TALEPLERİNİN İÇERİĞİ NASIL OLMALIDIR?
Yasa maddesinde, talep içeriği yönünden bir açıklama yoktur. İçeriğin çıkarılması için yapılacak bildirime, bu hususun tespitine ilişkin açıklama veya belgelerin eklenmesi, sulh ceza hakimliğine yapılacak talepte ise internet ortamındaki yardım toplanması hakkındaki ilan-açıklama gibi yayının tespitine dair belge, içerik ve/veya yer sağlayıcıya içeriğin çıkarılması için bildirim yapıldığına ve süresi içinde bunun çıkarılmadığına, bildirim yapılamamış ise bunu engelleyen hale ilişkin belgelerin eklenmesi gerekir.
SULH CEZA HAKİMİ NE ŞEKİLDE VE HANGİ SÜRE İÇİNDE KARAR VEREBİLİR?
Burada 2860 sayılı Kanun değil, 5651 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır. Şartların oluşmaması halinde talebin reddine, oluşması halinde ise kabulüne karar verilecektir. Hakimlikçe bu çerçevede verilen erişimin engellenmesi kararı, içeriğe erişimin engellenmesi (URL vb.) yöntemiyle verilir. 5651 sayılı Kanun’un tanımları düzenleyen 2. Maddesine göre erişimin engellenmesi, alan adından erişimin engellenmesi, IP adresinden erişimin engellenmesi, içeriğe (URL) erişimin engellenmesi ve benzeri yöntemler kullanılarak erişimin engellenmesini ifade eder. Erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilir. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir. Hâkim, talebi en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar ve gereği yapılmak üzere doğrudan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderir.
İÇERİĞİN ÇIKARILMASI, ERİŞİMİN ENGELLENMESİ KARARLARINDA İTİRAZ MERCİİ VE SÜRESİ NASILDIR?
Yasa maddesinde "Bu karara karşı 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir." şeklinde ibare yer alıyor. Buna göre, ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığınca yapılan talebin sulh ceza hakimliğince reddi halinde başvuran makamlar, talebin kabulü halinde ise yardım toplamaya ilişkin internet ortamında yayın yapanlar sulh ceza hakimliği kararına itiraz edilebilir. İtiraz ilk önce kararı veren hakime yapılır. Kararını düzeltmezse, o yerde birden fazla sulh ceza hâkimliği varsa, numara olarak kendisini izleyen sulh ceza hâkimliğine, son numaralı hâkimlik için bir numaralı hâkimliğe itirazı değerlendirmek üzere gönderir. Eğer ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliği, ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliği itirazı kesin olarak karara bağlar. İtiraz üzerine karar mümkün olan en kısa sürede verilir.
ERİŞİMİN ENGELLENMESİ KARARINA RAĞMEN AYNI İÇERİK BAŞKA İNTERNET SİTELERİNDE YER ALIRSA NE YAPILABİLİR?
2860 sayılı Kanun’un 6. Maddesinde açık hüküm yoktur. Bu, ceza hükmü olmadığı için kıyas yoluyla 5651 sayılı Kanun’un 9/9. Maddesi uygulanabilir. Verilen erişimin engellenmesi kararına ilişkin yayının başka internet sitelerinde yayınlanması durumunda daha önce gerçekleşen prosedürlere tekrar başvurmaya gerek yoktur. 5651 sayılı Kanun’un 9/9. Maddesi kıyasen uygulanmayacağı ileri sürülse bile aynı yasanın yer sağlayıcının yükümlülüklerini düzenleyen 5. Maddesine göre, "erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla yükümlüdür" amir düzenlemesi uyarınca konu ele alınabilir.
ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE DAİR KARARIN GEREĞİ YAPILMAZSA NE OLUR?
5651 sayılı Kanun’un 8, 9, 8/A, Ek 4/3. Maddelerinde belirtildiği gibi verilen kararların süresinde yerine getirilmemesi veya karara aykırı davranılması ya da eksik olarak yerine getirilmesi halinde verilebilecek cezalara ilişkin 2860 sayılı Kanun’da ibare yoktur. Ceza uygulamasındaki kanunilik ilkesi gereğince benzer durumdaki 5651 sayılı Yasadaki hükümlerin kıyasen burada uygulanamayacağını düşünüyoruz. Buna karşı, 5651 sayılı Yasanın içerik, yer ve erişim sağlayıcılarının sorumluluğuna dair 4 ve 6. Maddelerindeki hukuka aykırı yayınların çıkarılması yükümlülüğü çerçevesinde konunun ele alınıp alınmayacağı tartışılabilir. Erişim sağlayıcının yükümlülüklerini düzenleyen 6. Maddesine göre, erişim sağlayıcı, herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten, bu kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi halinde erişimi engellemekle, erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından bildirilen tedbirleri almakla yükümlüdür. Bunlardan birini yerine getirmeyen erişim sağlayıcısına Başkanlık tarafından idarî para cezası verilir. Görüldüğü üzere, bu yöndeki ihlaller Başkanlık tarafından uygulanan idari para cezası olduğuna göre, ilgili cumhuriyet başsavcılıkları görevsizlik kararıyla gereği yapmak üzere BTK’ya bildirimde bulunmalıdır.
YARDIM TOPLAYANLARIN SORUMLULUĞU NASILDIR?
Yardım toplama faaliyetine girişenler bu faaliyetin düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinden, süresi içinde sonuçlandırılmasından, toplanan para ve eşyanın korunmasından ve amaca uygun şekilde kullanılmasından sorumludur.
İZİNSİZ YARDIM TOPLAMANIN CEZASI NEDİR?
İnternet ortamında izinsiz yardım toplanması hâlinde on bin TL’den iki yüz bin TL’ye kadar idari para cezası verilir. Yardım toplanacak gerçek bir durum ve izin olmadığı halde yetkili makamdan izin varmış gibi hileli davranışlarla yardım faaliyeti adı altında bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişi veya kişilerin eylemi ise dolandırıcılık suçunu oluşturabilir. Bu durumu bilerek faaliyetlere yardım edenler de suça iştirak etmiş olurlar. İzinsiz yardım toplanmasına yer ve imkân sağlayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa beş bin TL idari para cezası ile cezalandırılır. İyi niyetle yaptığımız yardım bizi yaptırıma tabi tutmaz ama bu tür izinsiz ilanları paylaşanların durumu izinsiz yardım toplanmasına yer ve imkân sağlama çerçevesinde değerlendirilebilir.
İZİNSİZ TOPLANAN YARDIM VEYA PARANIN AKIBETİ NE OLUR?
İzinsiz toplanan mal ve paralara el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. İdari yaptırımlara karar vermeye yardım toplama iznini veren makam yetkilidir. İzinsiz yardım toplanması hâlinde idari yaptırımlara vali karar verir. Vali bu yetkisini vali yardımcılarına veya kaymakamlara devredebilir. Dolandırıcılık sonucu elde edilen menfaatler ise suç konusu olduğu için mahkemece müsadere edilir.
HANGİ HALDE YARDIM TOPLANMASININ KAYITSIZ VEYA İZİNSİZ OLDUĞUNU ANLAYABİLİRİZ?
Yardım toplama izin numarasının yazılması ve verilmesi gerekir. İzin veren makam tarafından, yardım toplama faaliyetinde görev alması uygun görülenlere, faaliyetin konusu ve süresini de belirten fotoğraflı bir kimlik belgesi verilir. Yardım toplama izin numarası ile fotoğraflı kimlik belgesinin gösterilmemesi veya ilanda bu bilgilere yer verilmemesi halinde şüpheli bir durum olabilir. İlanlarda izin numarası ve kimliğin de belirtilmesi güven verebilecektir.
MEVZUATA AYKIRI BİR YARDIM TOPLAMA EYLEMİ İLE KARŞILAŞAN VATANDAŞ NE YAPABİLİR?
Bu durumu bulunduğu yer kolluk kuvvetlerine, valiliklere, dolandırıcılık yönünden ise cumhuriyet başsavcılıklarına veya kolluk birimlerine bildirim yapılması yeterli olacaktır. Bu durumda yukarıda açıklanan yasal işlem yapılacaktır.
Yararlanılan Kaynaklar:
1) 2860 ve 5651 sayılı Kanunlar, Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkındaki Yönetmelik
2) Türkiye’de İnternet-Sosyal Medya Hukuku, Asım EKREN-Özer Alişan EKREN, Filiz Kitabevi, 2021
Asım Ekren
Cumhuriyet Savcısı