Bilindiği gibi milletin idaresine talip adayların talebi yoğunluktadır. Belediye başkanlığından cumhur reisliğine kadar her liderlik hırsla talep edilmektedir. Bu liderlik talebi meşru göründüğü halde hakikat nazarında meşru değildir, her insanın aday olması evsaf ve yeteneğe bağlıdır, evsaf ve yeteneği zayıf veya yetersiz kişinin adaylığı meşru değildir, aday olsa dahi milletin tasvibini alması isabet değildir.
Binaenaleyh bizlere aday olacak kişinin bir kaç evsafa sahip olması dinen ve aklen lazımdır: Müslüman, mükellef, âlim, cesur, irade sahibi, liyakatli, işiten, gören, konuşkan ve adil. Bu onbir evsafa haiz olmayan kişinin aday olsa dahi seçilmesi meşru ve makul değildir. Zira bu evsafa sahip olmayan kişiyi seçmek, ona yetkiyi tevdi etmek faydadan ziyade zarar tevlit etmektedir. Bu evsaftan biri de hatta birincisi kişinin talep etmemesi belki talep etmeden tercih edilmesidir. Eğer reisliği talep ederse hizmetinde başarı sağlayamaz, eğer istemeden ona tevdi edilse başarı sağlar. Onun için milletin tasvibine sunulan TEMAYÜL usulünü tasvip ve tembih ediyoruz.
Resulullah (sav) imareti (reisliği) talep eden Abdurrahman’a şöyle buyurur: İmareti (liderliği) isteme, eğer istemekle sana tevdi edilse hizmette başarı sağlayamazsın. Eğer istemeden sana münasip görülüp sana verilse başarı sağlarsın.
Eğer mezkûr evsafa haiz değilse,
Evsafın tümünde kâmil değilsen,
Noksanlık zilletinden hali değilsen,
Aday olma sakın! Zikzaklı değilsen. Hakka namzet ol.