Neyi görüyorsanız onu yazın, birilerine mi dokunur, birileri işinden mi olur, size düşman mı olurlar ne olursa olsun doğruları yazmaktan korkmayın; Batman yanıyorsa “yanıyor” deyin, “yanıyor gibi görünüyor” demeyin, idarecinin dediğine göre değil Hakkın ve halkın dediğine göre gidin. İdareci bu gün var yarın yok, ama halk her zaman vardır.
Halkın gözü, kulağı ve dili olan, hakkıyla yapıldığında kişilerin beğeni ve övgüsünü kazanan ender meslek gruplarından biri de gazeteciliktir. Duygusallığın gazetecilikte yeri yoktur. Hak eden ister zengin, ister fakir, ister yetkili yâda yetkisiz, kim olursa olsun hakkı verilinceye kadar savunulması gerçek gazetecilik yapmanın belirtileridir. Gazeteci tarafsız olmayı herkese eşit şekilde davranmayı kendine ilke edinmeli, çıkar ve menfaatin olduğu yerden kaçınmalıdır. Kişinin mal varlığı ve mevkinin verdiği gücü kullanma isteği, gazeteciyi doğruyu yazmasından alıkoymamalıdır. Yüzde onluk bir kesimin tepkisine sebep olan doğru bir haber, yüzde doksanlık büyük bir kitlenin sevgisini kazanır. Bu meslekte, gazeteci toplumun menfaatine yararına olan hamlelerde bulunanları daha çok yazmalı ki tetiklenmesine sebep olsun. Bir gazetecinin doğruyu yazamamasının altında yatan neden beklenti ve çıkarlardır.
Yüce Allah Kuranı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun, çünkü takvaya daha yakındır. Allah’tan korkun şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Maide süresi 8.ayet.
Maalesef günümüz gazeteciler arsasında öyleleri var ki, sadece ekmeğini yağlayanların peşinde dönüp dolaşırlar, gözleri o kişi ve kişileri görmekten başkasını görmez. Onları göğe yükseltirler, memleket yanıyor, sel götürüyor, dönüp bakmazlar da, böyle yapanların durumu hakkıyla gazetecilik yapanların üzerinde, kara bir leke olarak kalır ve halkın bütün gazetecilere aynı gözle bakmalarına sebep olurlar. Gazeteci kendisine yönelik iş tekliflerine yâda şüpheli yemek davetlerine kapalı olmalıdır. Omzunda yüklendiği mesleğinin çok değerli olduğunu, onu yerlerde süründürerek kişiliğini zedelememelidir. Gazeteci gazetesini, kendisine çıkar sağlamayanlara karşı silah olarak kullanmamalı, başka bir gün gerçek bir silah tehdidiyle karşı karşıya kalabileceğini düşünmelidir. Toplumun yararına, şehrin gelişmesine yönelik etkinlik ve projelerde yerelin bütün gazetecileri birleşmeli, yapılacak olan hizmetlerin daha hızlı ilerlemesi için tek vücut olmalıdırlar.
Peygamberimiz (s.a.v) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “iki kişi bir kişiden; üç kişi iki kişiden hayırlıdır. O halde birlik olun.