SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

İKİ ÜZÜCÜ OLAY ÜZERİNE…

Son Güncelleme :

2024-02-07 16:01:56

Değerli Dostlarım,

2024 yılı Şubat ayının ilk haftası Türkiye gündemine damga vuran iki üzücü olayla sarsıldı. Bu olaylardan ilki, bir taksi şoförünün yolda kalmış bir kişiyi aracına alıp, daha sonra bu kişi tarafından vahşice öldürülmesiydi. İkinci olay ise, Kuran ve sünnet ehli olarak bilinen Ramazan Hoca'ya yapılan saldırıydı. Bu iki olay, Türkiye'de insanlık, merhamet ve hoşgörü kavramlarının sorgulanmasına neden oldu.

Aslında bu olaylar bir emsal teşkil etmiştir. Hem de çok kötü bir emsal… Artık şefkat sahibi insanlar, yolda kalmış kişileri almadan önce iki kere düşünecektir. "Alayım mı almayayım mı?" diye. Hatta belki de artık hiç almaz. Dolayısıyla aslında O cani sadece bir taksi şoförünü öldürmedi, insanlığa, merhamete ve güvene kurşun sıktı.

Diğer tarafta ise, hiç kimseye bağlı olmayan, sadece Kuran ve sünnet ehli olan Ramazan Hoca... Kendi halinde dünya menfaatinden uzak dervişane bir hayat yaşayan bir insan… Saldıran aslında sadece Ramazan hocaya değil, Ramazan Hoca'nın inandıklarına ve anlattıklarına saldırmıştır. Ve saldırıyı düzenleyen de sadece bir kişi değil, bütün Türkiye bilir ki Kuran ve sünnet ehli olmayan bir kitledir. Kendi tekellerine aldıkları din müessesesini kaptırmak istemeyen bir kitle… Size bu durumu esnaf diliyle şöyle örneklendireyim: Bir esnaf, bulunduğu muhitte kendine rakip olacak başka birinin daha kaliteli, dürüst ve ücretsiz hizmet veren bir dükkan açmasını istemez. Aynı şekilde bazıları din ve din işlerini bir ticarethane olarak gördüklerinden başkasının bu işi hele de daha kaliteli ve ücret talep etmeksizin yapmasını istemez. Aynı şekilde Ramazan Hoca da bazı kitlenin ekmeğine engel oldu, çünkü Ramazan Hoca dediği gibi, "din tüccarlığı yapmadı.

Nitekim saldırıya uğramadan 2 gün önce bir canlı yayına katılır ve "İstanbul'a geldim, burada da rahat bırakmıyorlar ve beni rahatsız ediyorlar." demesi de saldırının planlı olduğunu göstermektedir. Maalesef ne Diyarbakır ne de Türkiye bir Ramazan Hoca'ya sahip çıkamadı.

Bu iki üzücü olay, Türkiye'de insanlık, merhamet ve hoşgörü kavramlarının ne kadar tehlike altında olduğunu göstermektedir. Bu kavramların yeniden toplumda yer edinmesi için, eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerekmektedir. Ayrıca, din ve vicdan özgürlüğünün savunulması ve farklı inançlara saygı gösterilmesi de oldukça önemlidir.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.