Bilindiği gibi hayat ve ölüm tüm insanların kaçınılmazıdır. Hayat nasıl gerçekse ölüm de müteakiben gerçektir. Ölümü müteakiben taziye de inkıta bulmadan devam etmekte, sünnet sayıldığı için her zaman her ölü için birkaç gün icra edilmektedir.
Hakikat itibariyle taziye ölüye dua, akrabasına teselli ve maddi yardım için yapılır. Amma şimdi günümüz taziyesi ölü akrabasına teselli ve yardım yerine sıkıntı, maddi zorluk getirmekte, ölü akrabası taziye süresi yemek vermek mecburi ile karşılaşmak, ruhen ve bedenen yorgun ve maddeten mağdur olmaktadır. Evet, milletin ölü akrabasına yemek vermesi sünnet ve meşru iken ölü akrabasının taziyelere yemek vermesi adat olmuş bir hatadır. Hatta ölü akrabasının maddi durumu zayıf ise yemek vermesi caiz de değildir.
Birkaç sene evvel Batman'da taziye çadırı kurulur, içinde 10 güne kadar taziye yapılırdı. Bu zaman içinde ölü akrabası hem yemek hem çayı hem de sigara ikram ederek taziyeciyi karşılardı. Bu masraf ve zaman çokluğu akraba ve milleti de fazla rahatsız ettiği, sıkıntıya sebep olduğu için yetkililer taziye zamanını üç güne indirdi, bir günlük yemek de Belediye tarafından karşılandı.
Şu var ki şimdi milletin üç gün taziye evlerinde bir araya gelmeleri, oturup sohbet yapmaları, çay, su gibi ikramlarla karşılanmaları hatta üç gün ile sınırlanması sünnet haricidir. Zira şimdi üç gün taziye evlerinde binler, hatta yüz binler taziyeyle icra edilmektedir. Bazı zamanlarda taziye evleri meşgul olduğundan yeni ölü için yer bulunmamaktadır. Bunun için üç gün değil iki gün ve bir günlük belediyenin verdiği yemekle iktifa edilmesi ve Belediyenin üçüncü değil, ikinci günün akşamında taziye evlerini kapatması daha uygun ve hasandır.
Hakka namzet ol.