Malum olduğu gibi insanlık, Âdem (s) ve Havva'nın yaratılışı ve izdivacı ile türemiş, bugünün sayısına ulaşmıştır. Eğer âdem yalnız olsaydı veya Havva ile izdivaç gerçekleşmeseydi insan sayısı tek âdeme münhasır kalırdı. Bundan ötürü izdivaç /evlilik dini ve insani yönüyle farz kılınmış, İslam başta bütün dinlerin tavsiye safhasına gelmiş bekârlık onaylanmamış hatta vebal hanesine girmiştir. Peygamber (sav) der ki gücü evlenmeye yeten evlensin, gücü olmayan ise oruç tutarak evlilik arzusunu frenlesin.
Dini ve insani olan evlilik iki tarafın liyakatine, sevgisine, isteğine bağlıdır. Bunun dışında esbab ve ya engel caiz değildir. Yani iki tarafın liyakat, istek ve bağlantısı hâsıl olduğu takdirde kız tarafından erkeğe gücü dışında herhangi bir istek ve engel caiz değildir. Sadece erkek tarafından kadına mihr denilen bir bedel verilmesi şarttır. Bu mihr denilen maddi şey erkeğin gücü dışında olmayacaktır. Ne yazıktır ki bugün çok gençlerin kız tarafından istenilen ağır çeyiz, mihr ve altın yüzünden evlenmeye talip olmamakta bekâr olmak mecburiyetindedir. Hâlbuki Peygamber (sav) evlenmeye cesaret edemeyen birisine sebebini sormuş, âdem maddi gücü olmadığını bundan ötürü evlenmeye talip olmadığını ifade ederken Resulullah “sen kurandan bir miktarı evlenmek istediğin kadına mihr yerine öğret yeter” diyerek âdemin evlenme önündeki engeli kaldırmış ve âdem kadına bir miktar kuran öğretmek suretiyle evlenmeyi gerçekleştirmiştir.
Keza Resulullah (sav) buyurur ki “dinini ve huyunu beğendiğiniz bir erkek sizden evlenme istese evlendirin, başka istekte bulunmayın, eğer evlendirmezseniz yer üzerinde faseta sebep olacaksınız.” Tırmizi.
Kadın- erkek nikâhına mihr şarttır.
Mihr dışında teklif, vebal ve şirkettir.
Bekârlık vebaldir, ahlakı marazdır.
Ağır mihr koşma ağır yük haramdır. (Babnirli Mele)