TPAO Genel Müdürlüğü ile FERNAS şirketler gurubunun çok iyi paralarla desteklediği, ligin başında aldığı liderlik koltuğunu kimseye kaptırmadan şimdiye kadar götüren Petrolspor, son 3 maçta aldığı 2 beraberlik ve 1 yenilgiyle taraftarlarını huzursuz ederken bir çok kişide endişe hakim olmaya başladı.
Petrolspor, daha sezonun başında talihsizlik yaşadı. Süper lig çalıştıran bir hocanın göreve başlayıp transferlerini bitirmesinden sonra kimisine göre hastalanması, kimisine göre ise başka nedenlerden takımı bırakması Batmanda hayal kırıklığına neden olurken, yönetim de arada kaldı ve bu olumsuz şartlarda lige başladı.
Transferler yapılmış ve futbolcular göreve başlamıştı ama teknik direktörlüğe futbolcuları tanımayan Mesut Toros getirilmişti. Buna rağmen herşey iyi gitti ve ilk yarı liderliğimizle kapandı. TPAO Batman Petrolspor’a sadece maddi destek verilmiyor, taraftarlar ve Batmanlılar da ellerinden gelen desteği veriyordu. Süper lig takımları 7-8 bin seyirci önünde oynarken Petrolspor çoğu zaman 10 bini aşkın seyircinin desteğiyle sahaya çıkıyordu.
Kulüp yönetimi ise futbolcuların ve teknik heyetin istediği her şeyi yapıyordu. Yeme-içme, yatma, antrenman sahası, malzeme sorunu, maaş ve prim konusu hiç gündeme gelmedi ve bunların hepsi zamanında futbolculara ödendi. Hatta TPAO. Batman Petrolspor’un kuruluşa devredilmesiyle kulübün yeniden altın çağına döneceğine inanıldı.
Herşey bu kadar güzelken son 3 maçta kaybedilen 7 puan endişelere neden oldu, bunun dışında panik de oluştu. En yakın rakibimizin de aynı haftada mağlup olması bize çok yaradı ve puan farkı korunmuş oldu ama alttan Elazığspor da “ben geliyorum” mesajıyla şehrini ve taraftarını ayağa kaldırdı.
Futbolun 3 sonuçlu olduğunu biliyoruz. Şampiyonluğa oynayan her takımın yenilmez olduğu diye bir kural yoktur. Nasıl ki Süper Ligde Galatasaray ve Fenerbahçe zaman zaman mağlubiyetler alıyorsa elbette Petrolspor da bu şekilde istenmeyen sonuçlar alabilecektir.
İşte burada durup yaşananlardan ders çıkarmamızın zamanının geldiğini söylüyorum.
Teknik direktör Mesut Toros, her beraberlik ve mağlubiyet sonrasında yaptığı açıklamalarda “işte şöyle, işte böyle oldu” diyor, kendisi ve takımını savunuyorsa da bu saatten sonra geçmişi kenara bırakıp geleceğe dönmeliyiz ki; yolumuzdan şaşmayalım, son 6 maça getirdiğimiz şampiyonluğu kaybetmeyelim.
Türkiye’deki 3, 2 hatta 1. Liglerdeki takımlarda özellikle maddi sorunlar yaşanırken, alacaklar ödenmezken bizde böyle bir olay yaşanmadığı gibi futbolcularımız vadedilen primlerini de zamanında aldılar.
Futbolculara sesleniyorum. Top koşturduğunuz takımınızda hiçbir sorun yok, rahat ve huzurlusunuz, gelecekten endişeniz yok ama çıktığınız maçlarda bekleneni veremiyorsunuz. Ligin orta sıralarında mücadele eden Bulvarspor maçını ekrandan izlerken çok iyi bir performans ortaya koymadığınızı gördüm, mücadele gücünüz zayıftı, taktikleri bile uygulayamadınız. Kulübünüz her türlü ihtiyacınızı karşılarken ve yanınızda olurken, sizin de bunun karşılığını iyi oynayarak, mücadele ederek vermeniz gerekmez mi?
Önümüzde 6 maç kaldı. Bu maçlardan almamız gereken kadar puan alıp şampiyonluğu yakalarsak sizler kadar bizler de mutlu olacağız ve hep birlikte bunun tadını çıkaracağız. Şampiyonluk kupasını her ligde, her futbolcunun kaldırması pek mümkün değil. Biz böyle bir fırsatı yakalamışken yanlış yapmayalım ve bu şehrin insanlarını üzmeyelim.
Mesut Toros hocama ve ekibine gelince; sayın hocam, artık sizler de takımın heyecanına katılın ve vereceğiniz taktikle, maç öncesi konuşmalarıyla, çocukların sırtlarına vurmakla, sesinizi yükseltmekle motive edin ve çok yakınımıza gelen şampiyonluğun ilanı için bizleri endişeye düşürmeyin.
Bu hafta kendi evimizde konuk edeceğimiz Ankara Hacettepe’yi mağlup edip yolumuza devam edersek moral bozukluğumuzu üstümüzden atıp şampiyonluğa bir adım daha yaklaşacağız.
İşte biz sizden bunu bekliyoruz Mesut hocam.
Hoşça kalınız.