Ailenin dini eğitimi/terbiyesi lazımdır ve bu eğitim velinin birinci görevidir. Veli ailesinin nafakasından sorumlu olduğu gibi dini eğitiminden de sorumludur, hatta eğitim sorumluluğu nafaka ve ilimden önce, birinci sırada gelmektedir. Zira dini eğitimin olmadığı ilim sahibi eksiktir. Bundan ötürü veli çocuğunu okula ilim iktisap için göndermekle mükellef olduğu gibi çocuğun dini eğitim ve tatbiki için bizatihi mükelleftir. Zira dini eğitim ilimden öncedir, dini eğitim olmayan şahısta iktisap ettiği ilmin faydası eksiktir. Kişi âlim olup ta eğitimsiz ise yani dini inanç ve terbiyeden mahrumsa ilminden istifade etmesi nedrette olur. Birçok kişinin ilim noktasında yükselip profesörlük mertebesine çıktığı halde dini eğitimden mahrum olduğundan ilminden tam istifa edilmemektedir. Peygamber (sav) derki “Allahim, fayda vermeyen ilimden sana Sığınırım” öyle ise gerek veli gerek öğretmen ve gerekse devlet ricalinin birinci görevleri yeni neslin dini eğitimini icra etmek, okuldan önce camiyi inşa edip yeni neslin dini eğitimini sağlamaktır. İlk etapta yeni neslin amentüsünü öğretmek, şer’i, ahlakı esasları aşılamak, helal- haramı tanıtmak helâlı yaşamak haramdan sakınmak gibi mülazımları kalbe aşılamaktır. Hemen ifade ederim ki şimdiki neslin dini eğitimi eksik olduğundan neslin çoğu yozlaşmış, öğrenci itikattan, ibadetten mahrum olduğu için helal haramı, iffet ve hayâyı ihmal ettiği veya bilmediği için tamamıyla tefessüh etmiştir. Kaç sene evvel müşahede ettiğim dini eğitimli gençlik ve eğitimsiz gençlik. Evet, eğitimsiz gençlik uyuşturucu müptelası olmuş iffet, ahlakı sıfatını yitirmiş, okul içinde kavga, öğretmene saygısızlık, okulun tahribatı, hatta okul demirbaşını, camlarını kırma gibi eylemlerini gördük. Devlet ricaları okulları denetlerken gördüler ki sadece imam hatip okulun öğrencileri bu menfi eylemlerden temiz ve derslerinde başarılı.. a