Havaların düzelmesi ve Ramazan ayının geride kalmasıyla birlikte insanlar piknik alanlarına akın etti. Çevremizde ne kadar ağaçlı bir yer varsa geçen hafta sonunda insanlarımız buraları mesken tuttu ve güzel bir hafta sonu geçirdi.
Şehrimizin en önemli piknik alanlarından olan İstiklal parkı ise mevsimin ilk haftasında adeta istilaya uğradı. Çünkü yüzlerce aile buraya gelerek piknik yaptı, bir o kadar aile de yer bulamadıkları için evlerine geri döndü.
İstiklal parkının daha ilk iş gününde yaşanan kalabalık, parkı kullanılamaz hale getirirken vatandaşlar da en kolay ulaşılan gazeteleri arayıp burasıyla ilgili eleştirilerde bulundular. Biz buna alışık olduğumuz için herkesi dinledik, ardından da kapasitenin dışına çıkıldığında bu manzaraların yaşanabileceğine dikkat çektik.
Gerçekten de Bayram ve sonrasındaki günlerde İstiklal parkına binlerce kişi gitti. Gitti ama, ortak yaşam alanlarını kullanmayı daha öğrenemediğimizden bir çok kişi kirlettiği çevreyi öylece bırakıp gitti, hele lavabo ve tuvaletler inanılmaz derecede kirletildi.
Değerli halkımız;
Böylesi durumlarda İstiklal parkının yöneticilerini eleştirmek yerine öncelikle kendimize bakalım. Eğer kullandığımız alanı temiz tutmazsak, kullandığımız lavabo ve tuvaletleri görmek istediğimiz gibi bırakmazsak elbette etraf pislik yuvasına döner, tuvaletler de kullanılamaz hale gelir.
Bir vatandaş yazdığı mesajda şöyle diyor:
“İstiklal parkı çok güzel bir yerdir dediler, bizde ailece gittik. Gittik ama oturacak yer bulamadığımız gibi bazı aileler 2-3 ailelik yerleri kapatmışlardı. Çöp kovaları dolmuştu, musluklardan akan sular ise çevreyi çamur alanına dönüştürmüştü. Eğer önlem alınmazsa ve uyarılar yapılmazsa büyük paralar harcanan bu park kısa zamanda terkedilecek ve kimse buraya gitmek istemeyecektir…”
Vatandaş söylemlerinde haklı olabilir ama, başta da belirttiğimiz gibi öncelikle bizler bu alanları kullanmayı öğrenmeliyiz. İstiklal parkının yöneticileri de özellikle kalabalık günlerde daha fazla personel çalıştırmalı, güvenlik görevlileri çok dolaşarak yanlış yapanları uyarmalılar.
Çevrenin temiz tutulması için gerekirse daha fazla levha konulmalı ve gezici ekipler gerektiği yerde piknikçileri uyarmalıdırlar. Mutlaka lavabo ve tuvaletlerin temizliğinden sorumlu olan personel de vardır ama, insan olarak öncelikle bizim bu yerleri temiz tutmamız gerekir.
Piknik saatinin sona erip herkesin evine gitmesinden sonra İstiklal parkının büyük bir kesimi savaştan çıkmış gibi bir hale dönüşmüştü. Sağa sola atılan çöpler, poşetler, sebze-meyve kabukları, mangal kömürleri, çekirdek kabukları çok çirkin bir görüntü sergiliyordu.
Bunların olmaması için park görevlileri sıklıkla dolaşıp yere çöp atanları uyarmalı, lavabolara zarar verenlerin bu yanlıştan dönmeleri için bire bir görüşmeler yapılmalıdır. Başka yerlerde pikniğe giden insanlar, işleri bittikten sonra ailece çevre temizliği yapar ve yerde tek bir çöp bırakmadan hepsini toplarlar ama maalesef bizde bu alışkanlık henüz tam olarak oturmadığından çöpler öylece bırakılıp gidilir.
Hepimiz biliyoruz ki, özellikle tuvaletler çok önemlidir ve herkes temiz bir tuvalet görmek ister. Eğer siz kirlettiğiniz yeri temizlemezseniz, sizden sonra gelecek olanlar da temizlemeyecek ve insanın görmek istemeyeceği manzaralar ortaya çıkmış olacaktır.
İstiklâl parkının müstecirleri de ilk haftadan mutlaka ders almışlardır ve onlar da gerekli önlemlerin alınması için çalışmalar yapacaklardır ama, bunun bir an önce yapılması yanlışları azaltabilecektir.
Temizlik kurallarına uymazsak, hijyeni önemsemezsek, yapılan güzel şeyleri korumazsak bundan en büyük zararı bizler çekeceğiz, çünkü ana kullanıcılar biziz ve öncelikle bizlerin kendi sağlığımızı düşünmemiz gerekir.
İstiklâl parkı başta olmak üzere şehrimizdeki ve civarındaki yerlerin temiz kalması için herkes kendisini bir denetmen olarak görmeli ve buralarda yanlış yapanları uyarmalıdır.
Aksi halde kaybeden bizler ve şehrimiz olur.
Hoşça kalınız.