SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

ELİ ÖPÜLESİ EMEKÇİLER

Son Güncelleme :

2024-05-02 16:26:15

İslam’da en hayırlı rızık insanın kendi el emeğiyle kazandığı rızkıdır. Peygamber efendimiz    (s.a.v) ‘’Hiçbir kimse asla kendi kazancından daha hayırlı bir rızık yememiştir.’’( Buhari) buyurmuştur.  Helalinden çalışıp kazanmak, kazandığını eşine çocuklarına yediren kişi sadaka vermiş gibi sevap kazandığını söyler peygamber efendimiz. Çalışmamak emek harcamamak islam’ın onayladığı bir durum değildir. Peygamber efendimiz (s.a.v) ‘’sizden herhangi birinizin sırtına bir bağ odun yüklenip satması, herhangi bir kişiden dilenmesinden hayırlıdır.’’ Buyurmuştur.

Kur’an’ı Kerim’de ‘’ herkese çalıştığının karşılığı vardır.’’ (Necm 39) ayeti, bizi çalışmaya sevketmeli, tembellik ve atalet Müslümana yakışan bir durum değildir. Bizim için en güzel örnekler olan peygamberler hiçbir zaman başkalarının sırtından geçinmemişlerdir. Örneğin Peygamber efendimizin ‘’Davut aleyhisselam ancak elinin emeğiyle kazandığını yerdi’’ (Buhari)  Yine ‘’Zekeriyya aleyhisselam marangozdu’’(Müslim) demesi manidardır.

Peygamber efendimiz çalışmaya teşvik ettiği gibi çalışan insanlara da ayrı bir kıymet ve değer vermiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Bizans üzerine yaptığı Tebük seferinden dönmekteydi. Medineli Müslümanlar, her savaş sonrasında olduğu gibi İslam ordusunu karşılamak için şehrin karşılama noktasına çıkmışlardı. Herkeste bir sevinç ve bayram havası vardı. Peygamberimizi ve İslam ordusunu karşılayanlar arasında büyük sahâbe Muâz bin Cebel (r.a.) de bulunuyordu. Muaz (r.a.), mazereti sebebiyle Tebük gazasına katılamamıştı. Rasûlullah (s.a.v.), kendisini karşılamaya gelen Müslümanlarla tek tek el sıkıştı, musafahada bulundu. Onların zafer tebriklerini kabul etti. Karşılayanlar arasında bulunan Muaz önce elini vermek istemedi. Ancak Rasulullah’ın ısrarı üzerine elini verdi, merhabalaştılar, Fakat Muaz'ın elleri herkesten farklıydı, sert ve nasırlıydı. Peygamberimiz (s.a.v.): "Ey Muaz, ellerinin sertliği nedendir? Bu pütürlük ve nasırlar nasıl oldu?" diye sordu. Muâz (r.a.): "Ey Allah'in Resûlü!" dedi. "Ben çoluk çocuğumun rızkını kazanmak ve nafakasını te'min etmek için uğraşıyorum, bu yüzden ellerimin yumuşaklığı gitti, sertleşip nasırlaştı"  Bu söz üzerine Peygamberimiz (s.a.v.), Muâz’ın (r.a) ellerini tutarak avuç içlerini öptü ve: "(helal rızık için çalışan) bu ellere ateş değmez. Âhirette Cehennem ateşi dokunmaz" buyurdu.

 

İşçilerin hakkını güvence altına alan peygamber efendimiz, özellikle işverenlere ciddi uyarılarda bulunmuştur. Çalıştırdıkları işçilere eziyet etmek, güç yetiremedikleri işlerde çalıştırmak, hakkını zamanında ödememe gibi yanlışlara karşı uyarılarda bulunmuştur. Konu ile ilgili birkaç hadis naklederek yazımı sonlandıracağım.

 

 ’’Üç kişi vardır ki kıyamet günü ben onların düşmanı olacağım. Bir şey verip hilede bulunan, hür bir kişiyi satarak değerini yiyen, bir işçi tutup ücretini ödemeyen kimseler.’’ ( ibn mace)

 

’’ Çalıştırdığınız kimseye teri kurumadan ücretini verin.’’ ( ibn mace)

’’ Emrinizin altındakilerin hakları hususunda Allah’tan korkun.’’ ( beyhaki)

 ’’ Ben kıyamet günü şu üç grup insanın düşmanıyım: Benim adıma and içtikten sonra sözünden cayan kişi. Hür bir insanı köle diye satıp yiyen kişi. Ücretle bir işçi tutup işini gördüren ve işçinin ücretini vermeyen kişi.’’ (Buhari)

 

Peygamber efendimiz vefat etmeden evvel iki şey üzerinde şiddetle durdu: Birincisi namaz. İkincisi; Emrinizin altındakilerin hukukuna dikkat edin. Buyurdu

(Ebu Davut)

 

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.