Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah tarafından gönderilmiş son peygamberdir. O (sallallahu aleyhi ve sellem) hevasından konuşmaz, söylediği ancak vahiydir. (bk Necm 1-3) vahiy sadece Kur’an dan ibaret değildir. Zira kendisi şöyle demiştir. “Bilin ki bana Kur’an ile beraber bir misli de verildi.” (Imam Ahmed, Ebu Davud) Bir misli verildi’den maksat sünnettir.
Sünnet, vahyin ürünü olduğunun en büyük ispatı, peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem’in) hadislerde gelecekle ilgili verdiği bilgilerin doğru çıkmasıdır. Birkaç örnek vermek gerekirse...
"Yakında milletler, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi, size karşı (savaşmak için) biribirlerini davet edecekler."
Birisi: "Bu o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?” dedi.
Rasûlullah (asm), "Hayır, aksine siz o gün kalabalık, fakat selin önündeki çörçöp gibi zayıf olacaksınız. Allah düşmanlarınızın gönlünden sizden korkma hissini soyup alacak, sizin gönlünüze de vehn atacak." buyurdu.
Yine bir adam: "Vehn nedir ya Rasûlullah?" diye sorunca:
"Vehn, dünyayı (fazlaca) sevmek ve ölümü kötü görmektir." buyurdu. (Bk. Ebu Davud, Melahim, 5)
Gazze’de yaşanan katliama 2 milyar Müslümanın ses çıkarmaması ve bir ağırlıklarının olmaması, bu hadisin doğruluğunu ispatlar.
Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim: Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onu insanlara vuran insanlar; giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah'a itaatten dışarı çıkmışlardır. Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu kadınlar Cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Halbuki onun kokusu şu şu kadar uzak mesafeden duyulur." buyurdular." [Müslim, Cennet 53)
Yemenli alim Abdulmecid Zindani (Allah kendisine rahmet etsin) bu hadis i şerifle ilgili şunları söylemekte: Hiç kimsenin aklına, günün birinde Müslüman kadınların çıplaklık yarışına girecekleri, erkekleri elde etmek için uğraşacakları ve erkeklerin şehvetini galeyana getirmek için her yolu deneyecekleri gelmemişti. Fakat ne yazık ki çıplaklık eğilimi hem de kıyafetlerin bolluğuna rağmen müşahede edilmektedir. Kadınların giydikleri dar kıyafetler, onları sanki hiçbir kıyafet giymemiş gibi göstermektedir. Bedeni teşhir eden ince, hafif ve şeffaf elbiseler kadını çıplak gibi göstermektedir. Kısa elbiseler de kadınların bedenlerini büyük ölçüde teşhir etmektedir. Halbuki her tarafı örtecek kumaş ve elbise bolluğu vardır. Kadın ve erkeklerin beraber girdikleri karma havuzlara kadınlar çok rahat bir şekilde girmektedir... Bu çıplaklık ve meyletmeyle birlikte bir de değişik saç modelleri ortaya çıkmıştır. Bu modellerin birinde saçlar toplanmakta ve deve hörgücü gibi yapılmaktadır. İşte Resûlullah bu olayı haber vermiştir. Onun sözleri bugünleri sanki görmüş gibi net ifadeler içermektedir. (Bk. İmana Doğru syf. 37)
“Kıyametin alametlerinden biri de erkeklerin kadınlara, kadınların da erkeklere benzemeye çalışmasıdır.” (Ebu Nuaym, Hilye)
Hiç kimse günün birinde erkeklerin kadınlara, kadınların da erkeklere benzemeye çalışacağını aklının ucundan bile geçirmemiştir. Özellikle de kız çocuklarından kurtulmak amacıyla onları diri diri toprağa gömen kabilecilik döneminde yaşayanlar böyle bir günün gelebileceğini hiç ihtimal vermemiştir. Fakat Resûlullah bunun gerçekleşeceğini haber vermiş ve dediğinin aynısı ortaya çıkmıştır.
“Kıyamet yaklaştığında kişiye, yavru köpek beslemesi, kendi çocuğunu eğitmesinden daha hayırlı gelecektir. O zaman da ne büyüklere saygı gösterilir ne de küçüklere merhamet edilir. Zinadan olma çocuklar çoğalır. Öyle ki erkek, yol ortasında kadınlarla zina eder. O dönemin en aklı başındakileri, ‘ keşke bunu yol ortasında yapmasaydınız!’ Diyenler olacaktır. Onlar koyun derileri giyerler ama kalpleri kurt kalbidir. O vakitte bulunanların en iyisi, dalkavukluk yapan kimse olacaktır.” ( Taberani ve Hakîm rivayet etmiştir.)
Hadis izah gerektirmeyecek açıklıktadır. Buna benzer daha nice hadisi şerifler örnek verilebilir. Biz Sadeka Resûlullah deyip bitiriyoruz.