İnsanlar içinde hem Rahman’ın dostları hem de şeytanın dostları vardır. İnsanların hepsini aynı görmek aynı kefeye koymak doğru değildir. Nasıl ki Allah ve Resulü, Rahman’ın ve şeytanın dostlarını birbirinden ayırt etmişse bizimde ayırt etmemiz vaciptir.
Rahman’ın dostları, müminler ve takva sahipleridir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecektir de. Onlar, iman edip de takvaya ermiş olanlardır. “( Yunus 62-63)
Rahman’ın dostları, O’na iman eden ve O’nu kendisine dost edinen kimselerdir. O’nun sevdiğini sever, sevmediğini sevmezler. O’nun razı olduğundan razı olur, kızdığına kızarlar. O’nun emrettiğini emreder, men ettiğini men ederler. O’nun verilmesinden hoşlandığı kimseye verirler, verilmesini istemediği kimseye vermezler. Peygamber efendimiz bir hadislerinde: imanın en sağlam bağı Allah için sevmek ve Allah için buğzetmektir. (Tirmizi)
Rahman’ın dostu; Allah’ın sevdiği ve razı olduğu, emrettiği ve yasakladığı şeylerde O’na uygun hareket ettiği zaman O’nun dostuna düşman olan kimseye o da düşman olur. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin.”(Mümtehine1)
Demek ki kim Rahman’ın dostlarına düşmanlık ederse Allah’a düşmanlık etmiş olur. Kim Allah’a düşmanlık ederse Allah ile savaşmış olur. Bu sebeple kutsi hadiste şöyle buyrulmuştur: “ Kim Benim dostuma düşmanlık ederse Bana karşı savaşa çıkmış olur.” (Tirmizi)
Rahman’ın dostları içerisinde en üstünleri peygamberlerdir. Peygamberler içerisinde en üstünü Hz. Muhammed’ tir (sallallahu aleyhi ve sellem)
Rahman’ın dostluğu Hz.Muhammed(sallallahu aleyhi ve sellem’e) iman etmeye, açıkta ve gizlide ona tabi olmaya bağlıdır. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: “ De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin... “ (Al-i İmran 31) Hasan el Basri (Rahmetullahi aleyh) şöyle dedi: Bir topluluk Allah’ı sevdiğini iddia etti. Bunun üzerine Allah Teâlâ onları denemek ve sınamak için bu ayeti indirdi.
Rahman’ın dostları birbirlerine kan bağıyla bağlı olanlar değil, inanç ve akide bağıyla bağlıdırlar. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle demiştir : “Dikkat edin, filan oğulları benim velilerim/dostlarım/akrabalarım değildir. Benim dostlarım, Allah ve salih müminlerdir.”(Buhari, Muslim) Bu hadis, Allah’ın şu ayetine de uygundur. Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz, (yerinde olur). Çünkü kalpleriniz sapmıştı. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilesiniz ki onun dostu ve yardımcısı Allah, Cebrail ve müminlerin iyileridir. Bunların ardından melekler de (ona) yardımcıdır. ( Tahrim 4)
Rahman’ın dostları yeryüzünde vakarla yürürler. Müminlere karşı şefkatli kafirlere karşı ise şedittirler. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: Rahmân’ın has kulları yeryüzünde vakarla yürüyen, cahiller onlara laf attığı zaman, “selâm” deyip geçen kullardır. Gecelerini rablerine secde ederek, huzurunda durarak geçirirler. “Ey rabbimiz, derler; bizi cehennem azabından uzak tut, çünkü onun azabı bitip tükenme bilmez. O cehennem ne kötü bir yerleşme ve kalma yeridir!” ( Furkan 63,66)