2. KISIM
Hassas kalpler genelde boyun eğicidir, memnun edicidir. Çatışmaktan ve gerilimden uzak durmaya çalışır. Tartışmasını ve hesaplaşmasını çevresiyle değil de kendi iç dünyasıyla yapmayı tercih eder. Narsist bireylerin en çok sevdiği kitle bunlardır. Muhataplarınca yanlış anlaşılmaktan çekinen, genelde dinleyici konumunda olan bu bireyler, narsist kişiler tarafından duyguları ve düşünceleri hiçe sayılır, sürekli kendileri konuşur ve ortamın sessizliğinden aldığı güçle çevresindekileri daha rahat manipüle ederler.
Hassas kalpler için uykular dinlenme değil bilakis iç dünyasıyla hesaplaşma, kızgınlığını giderme, kendini suçlama ve kendisiyle yüzleşme zamanlarıdır. Gün içerisinde söyleyemediği sözleri, ifade edemediği duyguları ve düşünceleri kendisiyle baş başa kaldığı bu zamanlarda açığa vurmaktadır. Bu kişilerin genelde uykularını tam olarak alamadıkları için güne dinlenememiş olarak başlarlar, zihin duyguları karmaşıktır, gönül dünyaları ise yorulmuş ve yıpranmıştır.
Hassas kalpler kendilerini çevreye sevdirme ve beğendirme çabası içerisindedir. Kişi ancak anladığı ve anlaşıldığı yerde çiçek açacaktır. Kişiye iyi gelmeyen ortam, durum ve kişilerle mesafeli olmak da kişiye iyi gelecektir. Kişinin kendisinden fedakârlık yaparak toplumda yer edinme çabası sürdürülebilir bir durum değildir. Daha fazla alttan alacak ve kişi daha çok mutsuz olacaktır.
Hassas kalpler zihin dünyalarının berraklaşması, gönül dünyalarının dinginleşmesi için sakinliğe ihtiyaç duyarlar. Yalnız kalmaktan keyif alırlar ve sakinlik ruh dünyalarına çok iyi gelmektedir. Çünkü kişi yaranmaya çalıştıkça yara almaktadır. Yaralarını sarmak, toparlanmak için zaman ve sakinlik iyi gelecektir. Hareketli, gergin stresli ortamlardan kaçınmak da kişinin sonraki yaşantısı için çok önemli olacaktır.
Hassas kalpler çevresine karşı ziyadesiyle anlayışlı ve hoşgörülü olurken kendisine karşı çok acımasızca davranabilmektedir. İşler yolunda gitmediğinde ilk suçlayacağı, hesap soracağı kişi maalesef ki kendisi olacaktır. Hâlbuki olaylara ve durumlara bakışını değiştirmek sürekli anlamlandırma çabasında olmaktan sıyrılmak, sürekli kendisini hedef tahtasına oturtmaktan vazgeçmek de ruh sağlığını koruma adına atılması gereken adımlar olacaktır.
Hassas kalpler gün içerisinde sürekli alıngan, dalgın, gergin ve düşünceli olarak karşımıza çıkmaktadır. Alınganlık seviyeleri bazen o kadar artar ki havadan nem kapacak durumda olurlar. Genelde ortamlardaki en fazla sorumluluk alan kişi olmalarına rağmen takdir edilme söz konusu olduğunda öne çıkmaktan pek hoşlanmazlar. Övüldüklerinde başarıyı sadece kendilerine mal etmekten kaçınır, yine çevresindekileri de düşünmeyi ihmal etmezler.
Hassas kalpler anı yaşamakta epeyce zorlanırlar. Geçmişin hataları ve pişmanlıkları, geleceğin korku ve endişeleri kişiyi şu ana odaklanmaktan alıkoyar ve tam manasıyla anı yaşamasını engeller. Şimdi ve burada olmayan birey sosyal ilişkilerinden, iş yaşamından ve gündelik işlerinden istediği verimi bir türlü alamaz. Geçmişiyle tam anlamıyla yüzleşemediği için şu an da ve gelecekte de benzer hatalar yapacak, benzer pişmanlıklar yaşayacaktır.
Hassas kalpler edinmiş olduğu olumsuz tecrübeleri diğer insanlara da genelleme hatasını çok sık yapmaktadır. Bu yüzden yeni insan tanıma eğilimleri çok çok azdır. Duygularının ve düşüncelerinin diğer insanlar tarafından da hor görüleceği ya da görmezden gelineceği kaygısıyla harekete geçmekte oldukça güçlük çekerler. O kadar çok yorulmuş, haksızlığa uğramış ve o kadar az değer görmüşlerdir ki artık bu kişilerin insanlara bakışı tamamen değişmiştir.
DEVAMI BİR SONRAKİ YAZIMIZDA