Günümüz dünyasında çocuk yetiştirmeye dair pek çok teori ortaya atılmakta ve her gün bunlara yenileri de eklenmektedir. Tüm anne –babalar çocuğuna maksimum düzeyde ulaşmayı, çocuğu için en güzelini yapmayı amaçlamaktadır. Ebeveynler bunun için kitaplar okumakta, köşe yazarlarını takip etmekte, seminerlere-konferanslara katılmaktadır. Anne-babalar teorik manada çocuk yetiştirme konusunda bilgi sahibi olarak çocuğuna tam manasıyla iyi bir ebeveynlik yapmak gayretini ile kendini yetiştirmeyi amaçlamaktadır.
Burada çocuk yetiştirmeden önce anne-babaların kendilerini yetiştirmeleri hayati öneme sahiptir. Zira anne-baba rollerine tam manasıyla uyum sağlayamamış, evliliği hazmedemeyen çiftlerin çocuk yetiştirmesi ve sonrasında çocuğu hayata hazırlamaları oldukça güçtür. Çiftler karı-koca olma rollerine uyum sağlayıp bu rollerin gereklerini ve sorumluluklarını tam manasıyla kavramadan anne-baba olma düşünlerini bir süre ertelemeleri yararlı olacaktır. Bir çocuğa sahip olduktan sonra çiftlerin hayatlarına yeni bir sorumluluk daha ekleneceği için çocuğun sorumluğu, yetiştirilmesi ve hayata hazırlanması gibi konular çiftler arasında problemler yaşanmasına neden olabilecektir.
Bazen anne-babalar hayallerindeki çocuğu yetiştirmek amacıyla çocukların canlı bir varlık olduğunu unutup onlara belirli sınırlar dâhilinde şekil vermeye çalışmaktadır. Kendilerine sunulmayan imkânları çocuklarına sunarak, kendilerinin yaşayamadığı hayatı çocuklarına yaşatarak onların mutlu ve başarılı bir çocukluk geçirmeleri için yoğun çaba sarf etmektedirler. Çocuk eğitimi dinamik bir süreçtir, canlı bir yapıya sahiptir. Durumlar ve duygular çabucak değişmekte, işe yarayan yöntem ve tekniklerin zaman zaman işe yaramadığı gözlemlenmektedir. Bu açıdan çocuğun neler hissettiği, hangi durumlarda hangi tepkiler verdiği gözlemlenmeli ve buna uygun çözüm önerileri geliştirilmelidir. Tüm bunları yaparken çocuğun iç dünyası dikkate alınmalı, özerklik ve özgüven duyguları desteklenmeli ve çocuğa hayat yolculuğunun her adımında olumlu rehberlik yapılmalıdır.
Söz konusu çocuk ve sosyal öğrenme olduğu zaman olumlu örmeklerin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez vurgulamak gerekecektir. Zira en güzel nasihat olumlu örnek olmaktır. Çünkü çocuğun dünyasında duyarak öğrenmekten ziyade görerek öğrenmenin daha ön planda olduğunu biliyoruz. Çocuğun hayatında ilk örnekler de anne-babalar olduğu için ebeveynlerin sözlerine, davranışlarına, hal ve hareketlerine daha çok dikkat etmesi gerekirken algıları ve alıcıları açık bir çocuk tarafından sürekli kayda alındıkları asla unutulmamalıdır.
Çocuk anne-babadan alacağı koşulsuz kabul, koşulsuz sevgi ve güven gibi temel duyguları tam manasıyla hazmederek almışsa ve çocuğa olumlu manada doğru rehberlik yapılmışsa çocuk bu edindiği yol haritasıyla birlikte iyi bir çocukluk evresini geçirip, ergenlik dönemini en az zararla atlatıp yetişkinliğe kocaman bir adım atacaktır. Çocukluk evresi bizim için bu denli kıymetlidir. Çocuk hayata dair değer yargılarını, insanlara dair inançlarını bu dönemde büyük oranda ailesinin telkinleriyle davranışlarıyla içselleştirecektir. İyi bir çocukluk iyi yarınların geçirilmesi adına paha biçilemez bir öneme sahiptir. Meseleye tam tersinden bakacak olursak olumlu manada çocukluk geçiremeyen, çocukluğu travmalarla ve sevgisizlikle dolu bir bireyin yetişkinliği bu travmaları atlatmakta, insanlara güvensizlikle ve geçmiş yaralarını sarmaya çalışmakta geçecektir.
Deneyimlerim bana şunu göstermiştir: Yoğun kaygılı çocukların, bu duygularının temelinde kaygılı aile ortamı bulunmaktadır. Anne-babadan bir ya da her ikisi yoğun şekilde kaygılı olduğu için bu yoğun kaygı durumu çocuğuna da bulaşmış ve bu durum çocuğun her eyleminde ve söyleminde kendini göstermektedir. Yoğun kaygı durumu çocuk için bir sorundur. Hem ailenin hem çocuğun destek alması yararlı olacaktır. Kaygılardan arınmış ve güven ortamında yetişen çocuklar ise potansiyellerini tam manasıyla açığa çıkartacaklardır.
Son olarak çocuk yetiştirilmesinde çok kıymet verdiğim önemli bir kavram da şefkattir. Şefkat çocuğu sarar sarmalar, sevgiyle kuşatır ve çocuğa kendini öylesine özel ve değerli hissettirir ki bu huzur hali çocuğun gelişimi için elzem durumlardandır. Şefkat öylesine güzel bir duygu vardır ki çocuğun çiçek gibi açmasına, varlığını ortaya koymasına ve kendini en özel hissetmesine vesile olacaktır.