SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

ÇOCUKLARINIZI SORUMLULUKLA ÖDÜLLENDİRİN

Son Güncelleme :

2024-09-01 21:28:43

Her yaş grubunda görev ve sorumluluklar önemli bir yere sahip olduğu gibi çocuklarda da sorumluluk kavramı çok önemlidir. Günümüzde pek çok anne-baba çocuğu hakkında konuşurken sık sık çocuğunun alışkanlık haline dönüştüremediği görevlerinden ve sorumluluklarından dolayı muzdarip oldukları ifade etmektedirler. Çocuğa küçük yaşlarda iken kazandırılması gereken pek çok görev sorumluluk vardır. Bu sorumluklar hem çocuğun hayat karşısındaki duruşunu, hem de çocuğun kişiler arası ilişkilerdeki durumunu etkileyecektir. Bununla birlikte çocuğa kazandırılacak olan her bir sorumluluk ve görev bilinci anne-baba üzerindeki yükün azaltılması adına faydalı olacaktır. Hem veli seminerlerimizde hem de yazılarımızda 0-6 yaş arasındaki karakter gelişiminin ne denli önemli olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Bu dönem çocuklar için kritik dönemdir, tabiri caizse hem çocuk hem de aile için altın değerinde olan bir dönemdir. Çocuğun karakterinin şekillenmesinde, pek çok duygunun çocuğun gönül dünyasında yer etmesinde bu dönemde algıladığı, öğrendiği ve zihnine nakşettiği öğretilerin etkisi büyük olacaktır. Hayat yolculuğuna hazırlanan çocuğumuzun elbette her zaman yanında olmamız, çocuğumuzu koşulsuz sevmemiz çok önemlidir. Çocuğumuza doğru rehberlik yaparken, olumlu örnekler olmamız çocuğumuzun gelişimine büyük katkı sunacaktır. Tüm bunları yaparken çocuğumuzun her işini biz yapacağız anlamı çıkmamalıdır kesinlikle. Çocuk erken yaşlarda başlayarak, başarı duygusunu da tadarak yoluna devam etmelidir. Zaman zaman çocuğun tüm gayretlerine rağmen başarısız olduğu zamanlar da olacaktır. Bu durumlarda hatalarından ders çıkarabilmeli ve küsmeyip çözüm önerileri üretebilmelidir. Çocuğuna her zaman her koşulda koltuk değneği olmaya çalışan anne-babalar farkında olmadan çocuklarını kendilerine bağımlı yapacaklardır. Sorumluluk ve inisiyatif alamayan çocuklar ise; içine kapanık, küçük dünyalarına sıkışmış, problemler karşısında çözüm üretemeyen ve her zaman dışarıdan yönlendirilmeyi bekleyen bireyler olarak karşımıza çıkacaklardır. Yumurtadan çıkmaya hazırlanan bir civciv düşünün. Civciv kendi çabasıyla kabuğu kırmaya, dış dünyaya merhaba demeye hazırlanır. Pek çok deneme yapar ve sonunda kabuğu kırmayı başarıp yumurtadan çıkarak yeni dünyasına mücadele içinde sağlıklı şekilde adım atar. Bu civcivin doğasında vardır ve vakti geldiğinde bunu başarmak zorundadır. Peki, yumurta içeriden değil de dışarıdan bir darbe ile kırılmış olsaydı o civcivin yaşama şansı olabilir miydi? Elbette hayır! İçeriden civcivin kendi gayretiyle ve güçlü motivasyonu ile kırılan yumurta ona yeni bir başlangıç hazırlarken, dışarıdan gelen bir darbeyle kırılan yumurta ise o civcivin hiç şüphesi sonu olacaktır. Erken yaşlardan başlayarak çocuklara aile içerisindeki, sosyal ilişkilerindeki ve okul ortamındaki görev ve sorumlulukları telkin edilmelidir. Bunu yaparken aile toplantıları yapmak, diğer aile bireylerin de görevlerini o toplantının konusu yapmak önemli olacaktır. İlk etapta çocuk kurallara karşı çıkacak, rahatını bozmak istemeyecek, direnç sergileyecektir. Bu durumda anne-babalar dirayetli olmalı, kendi aralarındaki fikir birliğini korumalı ve koyulan kurallar konusunda istikrarlı olmalıdırlar. Çocuğun yapmak zorunda olduğu şeyler karşılığında asla ödül verilmemelidir. Ödül verildiği takdirde çocuk isterse bunu yapmayabileceğini de düşünür hale gelecektir. Pek çok anne-baba çocuklarına kıyamadıkları gerekçesiyle kuralları esnetmekte, çocuğun yerine yetirmediği görev ve sorumluluklar karşısında tepkisiz kalmaktadırlar. Bu durum çocuğun tam da arzuladığı bir durumdur, anne-baba üzerinde baskıyı ve gerilimi artırmaktadır. Eğitimci Prof. Dr. Acar Baltaş “cevher baskı altında mücevhere dönüşür” der. Bu söz de anne babalar için altın değerindedir. Çocuklarınıza sorumluluk verin, onları görevlendirin, gerçek potansiyellerini açığa çıkarmak için onlara fırsatlar verin demektir. Çocuklarımıza güvenmek, onları cesaretlendirmek, hataları ve yanlışları konusunda yol gösterici olup telafi adımlarını çocuklara sunmak bu anlamda önemli olacaktır. Değerli anne-babalar; çocuk kendi kişisel bakımlarını mümkün olduğunca kendisi yapmalı, ev işleri konusunda kendine verilen görevleri yerine getirmeli ve market alışverişlerinde görev almalı, parayı kullanabilmeyi de tecrübe etmelidir. Çocuk yönetilmeyi ve kurallara uymayı sever; yeter ki kural koyucular sabırla ve istikrarlı bir şekilde sürecin takipçisi olsunlar. Motive olan çocuk denemelerinde başarısız olsa dahi mutlaka amacına ulaşacaktır. Çocuk başardığını gördükçe daha fazla motive olup bu başarıyı duygusunu pek çok alana taşıyacaktır. Çocuğa hazır şekilde sunulan kolay hayat ise; çocuğun potansiyelini tam olarak ortaya çıkarma fırsatı vermeyeceği gibi çocuğun mücadele azmini de büyük oran da törpüleyecek, çocuğun daha kırılgan bir yapıya bürünmesine neden olabilecektir. Hem çocukların hem de yetişkinlerin mutlaka konfor alanından çıkması ve harekete geçmesi gerekmektedir. Hayat yolculuğunda sorumluluk alan, görev bilinci yüksek, çevresinde gelişen olay ve durumlar karşısında duyarlı olan çocuklar mikro planda aile için, makro planda ise toplum için çok önemlidir. Bunun yanında bahsedilen çocukların daha azimli, hayatın getireceği zorluklara karşı daha dirençli ve problemler karşısında çözüm odaklı bakış açılarının daha baskın olduğu muhakkaktır.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.