2024-2025 eğitim-öğretim yılı tüm kademelerde yaklaşık 20 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmen, 74 bine yakın okul ve 750 bine yakın derslikle başladı.
Bir yıl okul öncesi, dört yıl ilkokul, dört yıl ortaokul, dört yıl lise, en az dört yıl üniversite, toplam 17 yıl çocuklarımızı aralıksız okula gönderiyoruz.
Çocuklarımız haftanın 5 günü, günde en az 6 saat vakitlerini okulda geçiriyorlar.
Her sınıfın ayrı bir öğretmeni, her dersin ayrı bir kitabı mevcut. Araç ve gereçler konusunda da hiçbir eksiklik yok.
Bu bilgilerden sonra şu soruları sormamız gerekmiyor mu?
17 yıl okula giden bir öğrenci, kendi kültür ve tarihini öğrendi mi? Öğrendiyse, kendi kültür ve değerlerine bağlı bir birey mi oldu? Yoksa kendi değerlerine düşman bir bireye mi dönüştü?
17 yıl okula giden bir öğrenci, topluma ve insanlığa faydalı bir birey oldu mu?
17 yıl okula giden bir öğrenci, batının çürümüşlüğünü, zalimliğini, bizim topraklar dahil olmak üzere Ortadoğu üzerindeki emellerine vakıf oldu mu? Yoksa Batı’ya hayran biri olarak mı yetişti?
17 yıl okula giden bir öğrenci, kendi inancını daha mı iyi tanıdı? İnancına daha mı çok bağlandı? Yoksa dini ayak bağı olarak mı gördü? Dininden, inancından vaz mı geçti?
17 yıl okula giden bir öğrenci, daha ahlaklı, daha terbiyeli bir birey mi oldu? Yoksa ahlâkî ilkeleri ayaklar altına mı aldı?
17 yıl okula giden bir öğrenci, daha merhametli daha şefkatli daha saygılı bir birey mi oldu? Yoksa şefkat, merhamet, sevgi ve saygıyı bırakıp bencilleşti mi?
17 yıl okula giden bir öğrenci, kaç dil öğrendi?
17 yıl okula giden bir öğrenci, kaç kitap okudu?
17 yıl okula giden bir öğrencinin ailesine ve topluma ne katkısı oldu?
Çocuğumu okula gönderdikten sonra saygısı arttı, kötü alışkanlıklarını bıraktı, diyen kaç aile var?
Eğer bu sorulara verilen cevapların çoğu olumsuz ise acilen gerekli tedbirler alınmalıdır. Şunu da ifade edelim; bütün faturayı okullara kesmek doğru bir yaklaşım değildir. Zira işin eğitim boyutu ailede başlar. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı yetiştirmek için herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Geleceğimizi emin ellere teslim etmek istiyorsak elimizden gelen gayreti göstermeliyiz.
Ebeveynler olarak çocuklarımızdan beklentimiz nedir? Doktor olsun, öğretmen olsun, mühendis olsun, kaymakam, Vali olsun demek yeterli mi? Kesinlikle bu doğru bir yaklaşım değil. İyi(ahlaklı Müslüman) bir doktor olsun. iyi bir öğretmen olsun. İyi bir kaymakam, iyi bir Vali olsun. Doktor olup inancından olacağına, bürokrat olup hak yiyeceğine, öğretmen olup ahlaksız olacağına hiç olmasın diyebilmeliyiz. Değer yargılarımız ve inancımız kırmızı çizgimiz olmalı.
İçinde yaşadığımız bu toplumu ifsat etmenin yolu da, ihya etmenin yolu da eğitim ve öğretimden geçer.
Yeni eğitim ve öğretim yılı, hayırlı nesiller yetişmesine vesile olsun. Amin