Evet çok sert bir başlık oldu. Evet çok dikkat çekici bir başlık oldu.
Uluslararası ilişkilerde “hayvanlık” geçerlidir diyerek ağır bir söz sarfettim.
Esasında bir gerçeği ifade ettim. Acı bir gerçeği açıkça, döndürmeden kıvırmadan, sağa sola çekip de karıştırmadan bulandırmadan, sade bir şekilde beyan ettim.
Acı gerçekler her zaman acıtır, acı gerçekler her daim hüzün verir.
“Uluslararası ilişkilerde hayvanlık geçerlidir” sözümden gocunduysanız “uluslararası ilişkilerde hayvanlık hakimdir” diyelim.
Yine mi gocundunuz!
Neyse siz üzülseniz de, gocunsanız da biz yazalım-çizelim.
Bir de burada asıl maksadımı beyan edeyim.
“Uluslararası ilişkilerde en iyi savunma, saldırıdır.” (Yani proaktif olmaktan bahsediyorum)
Ben esasında bu yazıda bunu esas alarak, bir görüş belirteceğim.
Saldırı deyince ne akla gelir? Hayvan akla gelir.
Şimdi bu yazıda tabirlerimi ağır bulunanlara, ben bir hatırlatmada daha bulunayım.
Ben bu yazıda insani ilişkilerden bahsetmiyorum. Uluslararası ilişkilerden bahsediyorum. Konumuz uluslararası ilişkiler.
Ve uluslararası ilişkilerde en iyi savunmayı burada sizlerle birlikte mütalaa ediyoruz.
“Yani biz sosyal ve insani ilişkilerde en iyi savunma saldırı dersek ve böyle bir şeyi tavsiye edersek bu şeytani bir bakış olur.” İnsani ilişkilerde samimiyet, iyilik ve doğruluk esas olmalıdır. Ancak uluslararası ilişkilerde bunların yerine akıllılık, kurnazlık ve hatta “hile” esas olmalıdır. Çünkü uluslararası ilişkilerde “ahlak” değil “kaba kuvvet”, “insanlık” değil “hayvanlık” geçerlidir.
Şimdi burada yine döndük dolaştık yine başa geldik. Evet, başlıkta dikkat çektiğimiz noktaya geldik. Ve yine aynı noktaya dikkat çekerek “hayvanlık” diyerek sert bir söylemde bulunduk. Ancak işin esası bu sözde geçerlidir. Hassaten dikkat çekiyoruz o nedenle.
Geçen gün sosyal medyada peş peşe şu iki paylaşımda bulunmuştum. Gelin oradan devam edelim.
1-Diplomasi ve uluslararası ilişkilerden ancak güçsüzler ve ahmaklar umut bekler. Güçlüler ve akıllılar diplomasiyi ve uluslararası ilişkileri amaçları doğrultusunda kullanır.
2-"Savaş hiledir." (Hadis-i Şerif)
Buradan tek bir sonuç çıkar. Savaş hazırlıkları sırasında ve savaş anında düşmanı yanıltmak şarttır.
Sevgili Peygamber Efendimizin (asm) bu Hadis-i Şerif'ini anlamayan bir Müslümanın yüksek Devlet makamlarında ve özelikle de diplomasi görevlerinde bulunmaması gerekir.
"Günümüzde savaşlar diplomasi aracılığıyla, uluslararası ilişkiler vasıtasıyla yapılıyor. Diplomasi hiledir. Uluslararası ilişkilerde kaba kuvvet (hayvanlık) geçerlidir. Diplomasiyle safça mağlup olmamak için, uluslararası ilişkilerde tuşa gelmemek için düşmanı yanıltman gerekir." "Bunu anla Ey Müslüman" diyorum.
Evet, 1 ve 2 madde numarası ile beyan ettiğim, daha doğrusu sosyal medyada paylaştığım hususlar bunlar.
Daha da mı anlamadın Ey Müslüman! Ülke güvenliği ve Milletin huzuru senin güçlü bir Devlete sahip olmana bağlıdır. Güçlü Devlet uluslararası ilişkilerden medet beklemez. Çünkü orada hayvanlığın geçerli olduğunu bilir. Ha, oradan medet ve umut beklemez ama orayı da yani uluslararası ilişkiler ve diplomasiyi de çıkarları doğrultusunda kullanır.
Burada bir tespitte bulunacağım. Bir Ülkenin güçlü bir Devlet olup olmadığı uluslararası ilişkilerdeki ve diplomasideki bakışından bellidir. Uluslararası ilişkileri ve diplomasiyi çıkarın için kullanıyorsan güçlü Devletsin. Uluslararası ilişkiler ve diplomasiden medet ve umut bekliyorsan “güçsüz Devletsin.”
Adalet ve hukuk noktasında bir söz var. “Kanunlar örümcek ağı gibidir küçük sinekler ona takılır, büyük sinekler o ağı deler geçer.”
Bu sözü konumuza uyarlarsak şöyle bir söze ulaşırız.
“Uluslararası ilişkiler ve diplomasi örümcek ağı gibidir güçsüz Devletler ona takılır, güçlü Devletler o ağı deler geçer.”
Olay bu kadar basittir. Konu bu kadar açıktır.
Güçlü Devletler uluslararası ilişkilerde proaktiftir. Güçsüz Devletler uluslararası ilişkilerde reaktiftir.
Proaktif ve reaktif ne demek?
Proaktif davranış, bir şeyin olmasını beklemeden, önceden yön veren ve o şeyin belli bir çizgide gitmesini sağlayan düşünülmüş ve planlanmış hareketlerdir. Proaktif davranışlar durumu kontrol altına almak manasına gelir.
Reaktif davranışlar proaktif davranışların tersidir. Reaktif davranışlar önceden yapılan bir harekete karşı refleksle geliştirilen hareketlerdir. “Etkiye tepki” olarak da düşünebilirsiniz.
Uluslararası ilişkilerde kimin güçlü, kimin güçsüz olduğunu, o Ülkenin proaktif mi, reaktif mi olduğuna bakarak da anlayabilirsiniz.
Neyse sözü fazla uzatmayalım.
Tekrar başa dönelim. Uluslararası ilişkilerde ve diplomaside insanlık değil “hayvanlık” geçerlidir.
Hayvanlık derken de neyi kastediyorum. Hayvanlar Dünyasında kaba kuvvet ve güç hakimdir. Bedenen ve fizik olarak güçlü, hızlı ve cüsseli olan, zayıf, yavaş ve hafif olanı ezip de geçer. Hayvanlar aleminde rakipler birbirine asla acımaz. Tek geçer güç, hayvanın diğer hayvana karşı fizik yönden sahip olduğu avantajıdır.
Uluslararası ilişkilerde ve diplomaside de aynen öyledir. Başka Ülkelere göre elinde bulundurduğun silah sanayiin, güçlü savunma mekanizman ve her yönden fiziki ve teknolojik üstünlüğün senin için yeterlidir. Ondan sonrası uluslararası ilişkileri çıkarların doğrultusunda kullanmaktır.
Evet sözün özü bu, uluslararası ilişkilerde ve diplomaside “hayvanlık” geçerlidir.
Dost acı söyler, açık söyler.
Vesselam.
Ahmet Sandal