Müslüman; Allah’ın emirlerine amasız fakatsız teslim olmuş kişi demektir. Ayeti kerimede; Allah ve Peygamberi bir işe hükmettiğinde artık mü'min bir erkeğin ve mü'min bir kadının işlerinde kendi isteklerine göre bir seçim hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Peygamberine karşı gelirse şüphesiz o apaçık bir sapıklığın içine düşmüştür. (Ahzap 36) Peygamber efendimizde sizden bir kimse hevası benim getirdiğime tabi olmadıkça iman etmiş olmaz. Buyurmuştur.
Müslümanın özellikleri:
Müslüman sorumluluk bilinci taşır.
“İnsan başıboş bırakılacağını mı zanneder”? (Kıyame 36) Sorumluluk, insanı amaçsız yaşamaktan kurtarır. Sorumluluk sahibi insan, vazifesini bilir. dünyaya geliş amacının farkındadır. Sorumluluk bilinciyle yaşayan insan, Allah’tan geldiğini O’na ait olduğunu ve nihayetinde O’na döneceğinin farkındadır.
Müslüman ailesine iyi davranır.
“Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım. (Tirmizi, Menâkıb, 63.) İslam’a göre, ailede şiddete asla yer yoktur. Her hususta olduğu gibi aile hayatında da bizler için en güzel örnek olan Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) eşlerine, çocuklarına ve yanında hizmet etmek için bulunanlara bir tek kötü söz dahi söylememiştir. (Müslim Fedail 79) Aile fertleri arasında ayrım yapmadan adaletli davranmak, herkesin hakkını gözetmek, sevgi ve saygıya dayalı bir iletişim tarzı geliştirmek Müslüman olmanın gereğidir
Müslüman çevresiyle dosttur.
“Birinizin elinde bir fidan varken, kıyamet kopuyor olsa bile derhal onu diksin”. ( ibn Hanbel) Allah, yeryüzünü sadece insanların değil, hayvanların ve bitkilerin de yaşam alanı olarak yaratmıştır. Bu sebeple Müslüman, hayvan ve bitkilerin de yaşam hakkını korur onlara vicdan, şefkat ve merhametle davranır. Hz. Peygamber sebebsiz yere öldürülen bir serçenin bile kıyamet günü Allah’a halini arz ederek davacı olacağını söyler. (Nesâî Dahaya42) Müslüman çevreyi korur, çevreyle uyum içerisinde yaşar.
Müslüman asla zulmetmez.
“Yüce Allah şöyle buyurur. Ben zulmü kendime ve kullarıma haram kıldım. O halde sizde birbirinize zulmetmeyin”. (Müslim) zulüm hak sahibine hakkını vermemek, bir varlığı layık olmadığı yerde kullanmaktır. Zulüm her türlü eziyetin, haksızlığın, vicdansızlığın, adaletsizliğin ortak adıdır.
Müslüman doğru sözlüdür.
“Allah’a inandım de sonra dosdoğru ol! (Müslim). Doğruluk, özü sözü bir olmayı, insanın niyeti ile söz ve eylemlerinin uyum içinde olmasını ifade eden evrensel bir ahlak ilkesidir. Peygamber efendimiz imanla doğruluk arasında sıkı bir bağ kurar. “Bizi aldatan bizden değildir “ ( Müslim) diyerek Müslüman şahsiyetinde yalana, sahtekarlığa, ikiyüzlülüğe kesinlikle izin vermez. Peygamber efendimiz ifadesiyle” Allah’a ve âhiret gününe inanan ya hayır söylesin ya da sussun.” (Buhari) buyurmuştur.
Müslüman şükreden kuldur.
“Andolsun, sizi yeryüzünde yerleştirdik. Sizin için orada birçok geçim imkânı yarattık. Ama siz ne kadar da az şükrediyorsunuz!”( A’raf 10) İslâm dininde, nimetin değerini bilmeye ve verdiği nimetlerden dolayı Allah’a karşı minnettar olmaya “ şükür “ denir. Kalbin şükrü, nimetleri verenin Allah olduğuna inanmaktır. Dilin şükrü, doğru konuşmak Allah’ı zikretmek anmaktır. Bedenin şükrü, enerjisini Allah’ın rızasına uygun işlerde kullanmak, namaz oruç gibi ibadetleri eda etmek ve Allah’ın yasaklarından uzak durmaktır. Mal sahibi olmanın şükrü, sadaka ve zekât vererek ihtiyaç sahiplerini gözetmektir. Makam ve otorite sahibi olmanın şükrü ise gücünü iyilik ve adalet yolunda kullanmaktır.