Değerli okurlarım,
Günümüzün hızlı ve karmaşık yaşamında, her alanda olduğu gibi insan ilişkilerinde de aşırı uçlara kaçma eğilimi giderek artmaktadır. İster iş hayatında, ister aile içinde, isterse sosyal çevremizde olsun, orta yolun önemi her geçen gün daha da belirginleşmektedir.
İslam dininde de orta yol, yani itidal ve denge, büyük önem taşıyan bir kavramdır. Ne aşırıya kaçmak ne de ihmal etmek, dinimizce uygun davranışlar değildir. Aşırı disiplin, bireyde isyan ve başkaldırı duygularını körüklerken; aşırı özgürlük ise sorumsuzluk, disiplinsizlik ve başarısızlık gibi olumsuz sonuçlara yol açar. Tıpkı bir terazinin kefeleri gibi, hayatın her alanında dengeyi korumak, mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmenin anahtarıdır.
Aile içinde bu durum daha da belirgindir. Çocuklarımızı yetiştirirken aşırı korumacı veya aşırı otoriter tutumlar sergilemek, onların sağlıklı bir kişilik geliştirmelerine engel olabilir. Aşırı korumacı bir aile, çocuğunda bağımsızlık duygusunun gelişmesini engellerken; aşırı otoriter bir aile ise çocuğunda özgüven eksikliği ve içe kapanıklık gibi sorunlara yol açabilir. Oysa çocuğa hem şefkatle yaklaşmak hem de ona sorumluluklar vermek, onun hem özgüvenli hem de disiplinli bir birey olarak yetişmesini sağlar.
Toplumsal yaşamda da orta yolun önemi büyüktür. Siyasetten ekonomiye, eğitimden sağlığa kadar her alanda aşırı uçlara kaçmak, toplumun huzurunu ve birliğini bozar. İdeolojik körlükler, aşırı milliyetçilik veya aşırı bireycilik gibi tutumlar, toplumsal çatışmalara ve gerginliklere yol açar. Oysa hoşgörü, saygı ve empati gibi değerler, toplumsal birlik ve beraberliği güçlendirir.
Orta yolun önemini daha iyi anlamak için günlük hayatımızdan örnekler verebiliriz. Bir öğretmen, öğrencilerine karşı hem şefkatli hem de disiplinli olmalıdır. Aşırı sert bir tutum, öğrencilerin öğrenme isteğini kırar; aşırı gevşek bir tutum ise öğrencilerin sorumluluk bilincini zayıflatır. Benzer şekilde, bir işveren de çalışanlarına hem güvenmeli hem de onlardan beklenenleri açıkça belirtmelidir. Aşırı baskıcı bir yönetim tarzı, çalışanların motivasyonunu düşürürken; aşırı hoşgörülü bir yönetim tarzı ise iş verimini olumsuz etkiler.
Sonuç olarak, orta yol, bireysel mutluluğumuzun ve toplumsal huzurun temel taşlarından biridir. İtidal, denge ve ölçülülük, sağlıklı ilişkiler kurmamız, hedeflerimize ulaşmamız ve mutlu bir yaşam sürmemiz için vazgeçilmez değerlerdir. Hayatın her alanında orta yolu bulmaya çalışmak, hem kendimiz hem de çevremiz için daha iyi bir dünya inşa etmemize katkı sağlayacaktır.
Herkese itidalli ve mutlu hayat dileklerimle…