Teknoloji çağı dediğimiz bu çağın getirisi mi, yoksa götürüsü mü fazla bilemiyorum. Aslında bu kişiden kişiye değişir. Kimisine rahmet, kimisine felaket olmuştur. Bu tamamen kişinin kullanımı ile alakalı bir durum.
Teknolojiden kaçmak, yokmuş gibi davranmak mümkün değildir. Madem hayatımızın bir parçası haline geldi o zaman en doğru şekilde kullanmanın yollarını aramalıyız.
Bu yazımızda teknolojik aletler içerisinde en çok kullanılan, büyükten küçüğe, herkesin 7/24 üzerinde taşıdığı, cep telefonunu, kullanma adabından bahsedeceğiz inşallah.
Telefon kişinin özeli olduğu için izinsiz başkasının telefonunu kurcalamak, aramalara cevap vermek. Bir eve izinsiz girmekten farksızdır.
Bir arkadaşımız veya bir tanıdığımız telefonunda bize bir fotoğraf ya da bir mesaj gösterdiğinde ekranı kaydırıp başka görüntülere veya başka mesajlara bakmamalıyız.
Telefonla uğraşan birinin telefon ekranına bakmamalıyız.
Telefonla konuşan birini, haberi olmadan dinlemek, kulak misafiri olmak yanlış bir davranıştır. Bundan kaçınmalıyız.
Yüksek sesle telefonla görüşmek, yüksek sesle müzik veya video dinlemekten sakınmak. Özellikle toplu taşımalarda, kalabalık ortamlarda daha dikkatli olmamız gerekir.
Telefonla konuşurken eğer dışardaysak veya yanımızda yabancı birileri varsa telefonun sesini dışarı vermemeliyiz.
Haberi olmadan birinin fotoğrafını çekmek, yine rızası olmadan fotoğrafını paylaşmak çok çirkin bir davranıştır. Özellikle düğünlerde ve özel günlerde bu yanlış çok yapılıyor. Aynı şekilde video da çekmek...
İnsanları izinsiz gruplara eklememeliyiz. Gece geç saatlerde çok acil bir durum yoksa mesaj atmaktan, telefonla aramaktan kaçınmalıyız.
Gerek özelden gerekse gruplara sürekli mesaj atmak insanı usandırır. İnsanların hassasiyetlerine dikkat etmek gerekir. İyilik yapalım derken, nefrete sebebiyet vermemeliyiz.
Birisiyle yüz yüze konuşurken, ders ya da sohbet ortamlarında bulunurken telefonla uğraşmak doğru bir davranış değildir. Misafirliklerimiz anlamını faydasını yitirmiş durumda. Sebebi, gelenlerin telefonu ellerinden bırakmayıp, iki çift laf etmeye fırsat vermemelerinden kaynaklanıyor.
Yine misafirliğe gittiğimizde ya da bir arkadaşımızla buluşmaya gittiğimizde uzun uzun telefonla konuşmamızı icap ettirecek bir görüşmemiz varsa, önceliği buluşmaya gittiğimiz kişiye verip telefonla olan görüşmemizi müsait bir vakte ertelemeliyiz.
Çok acil değilse birini üst üste arayıp sonuna kadar telefonunu çaldırmamalıyız.
Bizi arayanın telefonunu açmak için müsait değilsek, müsait olduğumuz ilk anda geri dönüş yapmalıyız. Aynı şekilde mesajlara da geri dönüş yapılmalıdır.
Yaşça bizden büyük biriyle konuştuğumuzda telefonu onun kapatmasını beklemeliyiz.
Bizi tanımayan birini aradığımızda selam verdikten hemen sonra kendimizi tanıtmalıyız. Niye beni tanımadın? Nasıl beni tanımazsın? Gibi suçlayıcı cümleler kurmamalıyız.
Telefon zil sesimiz her ortama uygun olmalı, insanı rahatsız edecek, yanlış anlaşılmalara sebebiyet verecek zil seslerini kullanmamalıyız.
Mahremiyet sınırlarını ihlal eden, inancımızla bağdaşmayan paylaşımlar yapmaktan uzak durduğumuz gibi, başkalarının da yapmış olduğu yanlış paylaşımlara yorum yapmaktan, beğenmekten ve kendi sayfamızdan paylaşmaktan imtina etmeliyiz.
Ölçülü ve yerinde kullanmayı becerirsek, telefon büyük bir nimettir. Vesselam.