İhlas: Kulun bütün davranışlarında ve sözlerinde sadece Allah’ın rızasını gözetmesidir. Terim olarak “ibadet ve iyilikleri riyadan ve çıkar kaygılarından arındırıp sadece Allah için yapmak” demektir. Bir diğer ifadeyle; yapılan amelle Allah’ın rızâsını kazanmayı arzulamak onu her türlü nefsi veya dünyevi lekeden arındırmaktır.
Ebû Kasım el kuşeyri risalesinde; İhlas, itaatini bilinçli olarak sadece Hak tealaya yapmaktır. Yani ibadetiyle herhangi bir mahluka yapmacık davranmak, insanların övgüsünü kazanma ve kulların methini arzulamak gibi manaları değil, sadece ve sadece Allah’a yaklaşmayı istemesidir.
Yapılan amel ne kadar büyük olursa olsun eğer İhlasla (Allah için) yapılmazsa Allah katında bir değeri bir kıymeti olmaz. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hadislerinde... “Allah, ancak samimiyetle sadece kendisi için ve rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder.” (Nesaî, cihad, 24)
İhlas içermeyen amel, cansız manzara ve ruhsuz beden gibidir. Allah (c.c) amellerin görüntü ve şekillerini değil hakikatlerini ister. Onun için, usta sarrafın sahte parayı iade etmesi gibi, Allah’ta hileli ve katışık her ameli sahibine iade eder.
İbn Ataullah Hikem’in de şöyle demiştir. “Allah başkasının kendisine ortak edinildiği ameli ve ortak kalbi kabul etmez.”
Kim başkasına duyurmak için bir amel işlerse Allah’ta kıyamette onun durumunu insanlara ifşa eder. Kim gösteriş yaparsa Allah’ta onun gerçek yüzünü insanlara gösterir. (Buhari, Muslim) Bu hadisten anlaşılan, her kim riyayla amelini açığa vurursa Allah kıyamet günü onun amelindeki bozuk niyetini açığa vurur ve mahlukatın huzurunda rezil ve rüsva eder.
Allah Resûlü “Ey insanlar gönüllerin şirkinden sakının buyurdu. İnsanlar, Ya Resulallah gönüllerin şirki nedir? Diye sordular, Adam kalkar namaz kılar ve insanların kendisine baktıklarını görünce gayretle namazını süsler. İşte gönüllerin şirki budur dediler. Başka bir hadislerinde; “Hakkınızda en çok korktuğum şey küçük şirktir. Buyurdu. Küçük şirk nedir ya Rasûlullah? Dediler. Şöyle buyurdu: Riyadır. Allah (c.c) insanlara amellerinin karşılığını verince, dünyada gösteriş yaptığınız kimselere gidin ve bakın acaba onların yanında bir mükâfat bulacak mısınız der.
Fudayl bin iyad şöyle der: insanlar için amel şirk, insanlar için ameli terk etmek ise riyadır. İhlas ise Allah’ın seni her ikisinden muhafaza etmesidir.
İhlaslı olmanın alametleri:
- Şöhretten korkmak
- Nefsini suçlama
- İster kalabalıkta ister yalnızlıkta aynı amelleri yapmak
- Övülmeyi istememesi ve ona aldanmaması.
İbn Ataullah Hikem’inde şöyle der: insanlar seni sende var olduğunu sandıkları güzel hasletlerden dolayı övüyorlar. Sen ise bildiğin kötü hallerinden dolayı nefsini hep zem et. İnsanların en cahili, insanlardaki zanna tutunup kendindeki yakini bilgiyi terk edendir. Biri seni övdüğünde iyilik o övenin ve methedenin değil, sana ikramda bulunan ve kusurlarını örtenindir ki o da Allah’tır.
- En faydalıyı yapma çabası
İhlasın bir alameti de nefsin hoşuna gideni değil Allah’ı en razı edecek olan ameli yapma gayretinde olmaktır.
Peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem’in) duasıyla bitirelim.
Allah’ım! Ey Rabbimiz ve her şeyin Rabbi! Beni ve ailemi dünya ve ahirette her an sana ihlasla bağlı kıl. Ey yücelik ve ikram sahibi! (Ebu Dâvud) Amin.