Aylardır Batman Petrolspor’un içinde bulunduğu maddi krizi yazıp duruyoruz. Sezon başında yapılan basın toplantısında kulüp yönetimi, maddi destek gelmediği sürece inanılmaz zor bir sürece girecekleri ifade ettiler.
Ben de o toplantıda sistemin artık bu şekilde yürümeyeceğini giderlerin düşürülüp, maliyeti düşük futbolcu, altyapı veya Batman’da bulacakları futbolcularla yola çıkmaları gerektiğini hatta bunun artık bir sistem haline gelmesi gerektiğini söyledim.
Akabinde de insanların Petrolspor’a güven sorunu yaşadığını ve her sezon takımın başarısız olması sebebiyle, takıma her yıl destek vermek istemediklerini dile getirdim.
Tabi söylediklerim havada kaldı, toplantının sonrasında kampa giden temsilcimiz lig başlayana kadar 18-19 transfer yaptı.
Peşinatlar falan derken de, sağdan soldan ne bulunduysa futbolculara verildi. Sonuç, hazırlık bile maçı yapmayan takım halen lige hazır değil. Bu da yetmezmiş gibi önceki iki sezonda Ziraat Türkiye kupasında toplamda yaklaşık 800-900 bin TL kazanan takımımız, bu sezon ilk kupa maçında amatör takıma elenerek kupaya da havlu attı. Yani bu sene kupadan hiç para gelmeyecek.
MEDİCAL PARK ANLAŞMASINDAN DOĞACAK SIKINTILAR
Takımın performansı taraftarları umutsuzluğa sevk ederken, bir de şuan sadece maddi sıkıntı olarak tabiri edilen konu, uzun vade de büyük bir krize dönüşecek gibi. Tabi bu sorundaki ciddiyetin farkında olan Petrolspor kulüp başkanı Ekrem Konaç çözümlerini bir bir deniyor. Son olarak Medical Park Hastanesiyle anlaşan Konaç, 2019-2020 sezonunu için kulübün adını Medical Park Batman Petrolspor olarak resmiyete döktü. Her iki taraf içinde hayırlı olsun dileklerimizi iletirken, hastane yönetimine de duyarlılığından dolayı teşekkür ediyoruz.
Peki bu konuda bundan sonraki sıkıntı ne olacaktır?
Petrolspor kulübü bu satten sonra maddi destek için kimin kapısını çalarsa, “herkes koskoca Medical Park adını taşıyor, ne gerekiyorsa da bir zahmet yapsın” diyecektir. Kimse kusura bakmasın sonuna kadar da haklılar. Ancak kulübün bu anlaşmadan kazandığı ücret sadece bir futbolcunun yıllık maliyeti, peki diğerleri ve kulübün masrafları ne olacak?
Burada kulübün yaptığı anlaşma kriz süreci için bir olumlu adım olsa da, uzun vade de son derece yanlış…
TAKIM OTOBÜSÜ SA-TI-LA-MAZ!
Şuan bizim maddi sıkıntı olarak gördüğümüz durum anlaşılan o ki kulüp içerisinde büyük bir krizi şimdiden oluşturmuş. Medical Park Hastanesiyle yapılan ve doğuracağı sıkıntılar nedeniyle pekte iç açıcı olmayan anlaşmanın yanı sıra, takıma ait otobüsün satıldığı yönünden sosyal medyada paylaşımlar var.
Bu paylaşımlara kulübün herhangi bir açıklama yapmaması da sanırım konunun gerçek olduğunu gösteriyor.
Anlamak mümkün değil, bu araç daha önce bir özel bir kurum tarafından Petrolspor’a destek amaçlı kulübe hibe edildi. Tamam kabul araç sorunluydu, şuydu, buydu ama bu aracı siz kendiniz aldınız ve bu otobüs yıllarca garajda çürüse bile sa-tı-la-maz.
Yok eğer Petrolspor bir şirkettir ve bu araç şirketin malı olduğu için satıldı diyorsanız, insanlardan destek istemenizde de büyük bir çelişki yaratır ve destekleyenler de haklı olarak, “o zaman sıkıntıları kulübün hissedarları çözsün” der…
Ama yine de burada bir boşluk payı bırakayım; eğer Petrolspor yönetimi, “evet doğru otobüsü sattık, çünkü araç çok sorunluydu. Oradan elde ettiğimiz gelirin üstüne bir miktar koyacağız ve yeni bir otobüs alacağız” diyorsa bunu hemen pratiğe dökmelidir.
Aksi takdirde bundan sonra bu şekilde yönetilen bir Petrolspor, hiç kimseden destek göremez.
Cok güzel bi yazı olmuş. Kalemine sağlık murat bey